Herkesin Dini Kendine mi?

Klişe haline gelmiş cümlelerimizin başında "Herkesin dini kendine" ifadesi yer alıyor artık. Maalesef yeri ve zamanı önemli olmaksızın din ile ilgili herhangi bir hususu dile getirmek, adınızın önüne 'şucu' ya da 'bucu' gibi sıfatlar almak için son derece makul bir sebep olarak görülür oldu.

Öyle bir dönemde yaşıyoruz ki; Yaratıcı'nın yapmamızı emrettiği şeyi (tebliğ) yapmaya çalıştığımızda:"Senin dinin sana, benim dinim bana" cevabını alıyoruz çoğunlukla. O'nu anlatmadığı için yer ile yeksân edilen bir kavmin hikâyesi bilinmesine rağmen "Çok biliyorsan kendin yap" ya da "Biz de boş adam değiliz. Biliyoruz herhalde!" tarzında cevaplar bir hayli popüler oldu.

"Bilmediğini bilmeyenden kaçacaksın" demiş belki Konfüçyus ama bilmediğini bilmeyene anlatmak da her müslümanın görevi... Artık öyle bir dönemde yaşıyoruz ki, namaz kılanın ayıplandığı, kılmayı tavsiye edenin hor görüldüğü, hele ki O'nu anlatmaya çalışanın adam yerine konmadığı; fakat yeri geldiğinde de "İRTİCA GELİYOR" çığırtkanlığının yapıldığı bir dönem...

25 yaşına gelmesine rağmen üniversitede namaz kılmaya korkan adam biliyorum ben. Bu adam, namaz kılmayan birine göre belki de 'dinci' olarak düşünülüyor... Fakat ne kadar 'dinci', varın siz düşünün... Belki biraz iddialı bir cümle olacak ama 'sandığımız kadar müslüman bile değiliz' demekten kendimi alamıyorum... Keşke nüfus cüzdanında yazan ifade, müslümanlığımızın kanıtı olsaydı... Ve keşke kimsenin kimseden sorumlu olmadığı, anlatmakla mükellef olmadığımız, başımıza buyruk yaşayabileceğimiz, öldükten sonra:"Sen şu yanındaki adama dinini anlattın mı? O adam bildiğini sanıyordu ama bilmiyordu; neden anlatmadın?" sorularına muhatap olmayacağımız bir dünyanın havasını soluyor olsaydık... Bilmeyen adama:"Neden o kadar imkân varken araştırıp öğrenmedin" diye sorulacak belki ama bize de:"Bilmeyene neden anlatmadın? Senin Peygamber'in 20 küsür yıl kovulduğu kapıya tekrar tekrar gitmişken, sen kim oluyorsun da bir kere kapısından kovulduğun adama yüzünü dönebiliyorsun?" diye sorulacak. Artık o zaman:" 'Din kul ile Allah arasındadır' demişti bana" deriz herhalde... İnşallah o zaman:"O adam daha Allah'ını tanımıyordu doğru dürüst ve daha bunun farkında bile değildi! Tanıtmaya çalışmalıydın" yanıtını alırsak, söyleyecek sözümüz olur...