Dinde Zorlama

Birisi örtünmüyorsa veya namaz kılmıyorsa zorlanmamalı. 

Nedeni; yapılan ibadet Allah rızası için değilse, sırf birisini tatmin etmek içinse riya olur. Yani siz eğer birini zorlarsanız ve onun sonucunda sizi başından savmak için o ibadeti yaparsa yada size güzel görünmek için, siz sevap işlediğinizi zannedersiniz halbuki birisini en büyük günahlardan biri olan riyakarlığa sevk etmiş olursunuz. 

Eğer gerçekten o ibadeti yapmasını istiyorsanız ilk önce Allah rızasını aşılayın kişinin kalbine. Öyle güzel şekilde anlatın ki birinci olmasa ikinci, üçüncü anlatışta tatmin olsun ve ibadeti hakkıyla edâ etsin. 

İslam, zorlama ile kabul edilen imanı makbul saymadığı gibi, cebr u şiddetle yaptırılan işleri de onun ruhuna aykırı bulmuştur.

Şayet eğer namaz kılmasam veya inançsız olsam ve 'günümüzde islamı anlatan şahsiyetlerle muhatab olursam tavırlarından dolayı soğur ve dinden ibadetten dahada uzaklaşırım'. İlimden, bilgiden daha önemli olan bir kaide vardır: 'ÜSLÛP' İnsan ilk önce anlatmayı bilmeli. Eğer bilmiyorsa anlattığı durumun hiçbir faydası olmaz. Mesela bir aşk şiiri yazarken sevdiğimizi etkilemek için en güzel kelimeleri seçeriz yazacağımız şiirin musikisine önemle dikkat ederiz. Şayet eğer anlamsız kulağa hoş gelmeyen kelimeler kullanırsak sevdiceğimizi kendimizden bir hayli uzaklaştırır soğuturuz. (Darb-ı mesel). İşte o musikiyi güzide kelimleri kısacası üslûbu her türlü konuşmamızda kullanmamız gerektir. Kesinlikle iman etmeyeceği belli olan firavuna Allah (cc)  Hz.Musa ve Hz. Harun (as)'ı “Ama ona tatlı, yumuşak bir şekilde hitap edin. Olur ki öğüt dinler ve aklını başına alır veya hiç olmazsa kalbinde bir hareketlenme olur da biraz kendine gelir."(Taha-44) kaidesiyle gönderiyorsa!  O zaman bizim ne Haddimize soğutucu sert tavırlar kullanmak!!!  Sert tavır kullanmak belirttiğim ayete karşı gelme anlamındadır...onun için bir kez daha düşünelim ve aklımızı kullanalım..