Adab-ı Tiyatro

Öncelikle merhaba, 

Bu yazıda benim en büyük hayalim olan ve gerçekten de adam akıllı tek stres atabildiğim yöntem olan tiyarodan bahsedeceğim. Tiyatronun antik tarihi kuytularına girmek gibi bir niyetim yok açıkçası. Benim bakış açımdan anlatacağım tiyatroyu. Herkesin bildiği maskların bir insanın hayatındaki önemine vurgu yapacağım. 

"Tiyatro yetenek ister." Bu doğrudur. Ama istersek yapabileceğimiz sanatlardan biridir. İnsanoğu istediğinde yapabilme özelliğine de sahiptir zati. Ayrıca sahneye çıktığınız anda gelen o heyecan duygusunu herkese gönül rahatlılığıyla önerebilirim. İlk beş dakikada bir el ve diz kombinasyonun titremesi sonucu oluşan gerginliği de... 

Şimdi insanların yetenek ayracı iki şekilde olur bana göre: 

1) Doğuştan gelen yetenek, 

2) Sonradan öğrenilerek kazanılan yetenek. 

Örneğin bir şeyler yazmak doğuştan gelen yetenektir. Ama gitar çalmak sonradan da öğrenilebilen bir yetenektir ya da beceridir desek daha doğru olur. Ama tiyatro bu ikisinin arasında kalıyor biraz. Bu noktada bazen ben de çıkamıyorum işin içinden. Öncelikle edebiyata ağlayacaksak cevabımız şu olabilir bu konuda: İnsanlar kendilerini taklit eden birer oyuncudur. Bu yüzden bütün insanlar oyuncu doğar.  Ama teknik kısıma gelirsek sahneye çıktığında sadece ezberlediğini söyleyip gidenler, onca uyarı ve eğitime rağmen hala kütük gibi kalanları gördükçe de cidden istemek yeterli mi diye sormadan edemiyorum. Ya istediğini sanan biri var karşımızda ya da kuramlar yanıtıcı.

Ben de bir oyuncuyum daha doğrusu adayıyım. Eğitim falan da almadım. Hamurumda var da diyebiliriz. Belki de bu yüzden tiyatroyu çok seviyorum. Aslında başka biri olma olayını çok seviyorum. Tiyatronun böyle bir olayı var işte! Sahnede asla ben değilim. Sahnedeyken her role hazır bir asker olmak gerekir. Ve asker halimi izleyen "ben" seyircinin arasında dolaşır. Onunla güler, onunla ağlar ama askere karışmaz. 

Ne diyorduk? Tiyatronun birer kimlik olduğundan söz ediyorduk. Evet tiyatro en geniş nüfus müdürlüğüdür de diyebiliriz. Her karakteri, tipleri barındırır içinde. Hepsi canlanmak için sizi bekler. Empati için de harika bir yoldur tiyatro. Kişiden kişiye tarzan gibi atladığınız için karşınızdaki insanın kimliğine rahatlıkla bürünebiliyorsunuz. En güzeli de onun anlamaması oluyor.