Aşkın Kozası

Gururu zafer sanmak mıdır Aşk?

Ve yahut teslim olmayı güçsüzlük sanmak mı? 

Aşk nedir? Çöllerin suya hasreti midir? 

Yeni başlangıçlar,yeni mutluluklar, yeni yeni umutlar mıdır? 

Daha da çok düşünmek mi? Düşlemek mi? Hani sen, ben, biz olmak kavramımıdır Aşk. Gözyüzünü saatlerce seyre dalıp hayallerindemi boğulmak... Ki insan boğulurken bu kadar mı zevk alır! Hafif bir tebessüm eşliğinde kalbinin hızlı hızlı ritim tutması mıdır...Eskiye nazaran daha mı dengesiz atışıdır... Öyleyse ben bu dengesizliğe de Aşığım! Gözümün uzaklara dalışını seveyim Ey Sevgili. Ne güzel de dalıyor! Ve ardından bir iç çekiyorum; mutluluklara, umutlara ve yahut senden gelecek hüzünlere... Bir film şeridi gibi süzülüyor gözlerimden ve geçip gidiyor. Son durak olan dört odacıklı kısma doğru orda konaklıyorum. Konamaklamak değil daimisiyim Ey Sevgili! Yüreğine, kalbine, ruhuna dokunmak istiyorum. Şimdi de sana soruyorum Ey Sevgili sevmek midir bu? Yoksa sadece bir heves mi? Hiç yanmıyor mu içinde bir şeyler, alevleri hissetmiyor musun yüreğinde? Beni, yanışımı da görmüyor musun... Ah Sevgili aklıma gelişini seveyim... Ne güzel de geliyorsun ama... Uzat elini bana otur gönlümün daimisi ol... Kalkma sakın oradan! Orası sana ayrıldı. Ayrıldı değil de ayırmışlar benden habersiz gönlümdeki yerini. Şimdi düşünüyorsun nasıl ayırmışlar değil mi? Kadere inanırım bilirsin Sevgili.. Kadere inanışım da bundan ötürü değil... Kader ki yollarımızı kesiştirdi. Şimdi üç yol var Ey Sevgili;

Biri senin geldiğin yoldan geri gitmen, biri de benim geldiğim yoldan yürümem. Ama bir de bize giden yol var Sevgili!