Sus-ma

Sus, daha fazla  bulandırma tertemiz aşkımızı konuşarak. Kıpırdasın diye tüm kalbimle beklediğim dudakların daha fazla acıtmasın canımı. Hiçbir şey yapmana bile aşıkken kurma en savunmasız yerimden. İyi bak oraya. Orası senin evin, tüm suskunluğunla. Yokluğunun evi,asla senin olamayacak kadar ulaşılmaz bir yer artık. Çok konuştu olmayışın,sus ne olur.

Sus, herkesin bildiği senin inanmadığın aşkımı duyurma daha herkese. Çok şey yaşadıkta bu denli seviyorum seni sanarlar. Anlamaz onlar bizi sevdiğim. Aşkımızı hiçe sayar, gülerler. Senin inanmadığın gibi onlar da inanmaz sonra. Bırak böyle kalsın, kalsın ki sevmeyişini sevmeyişini sevişim dillere malzeme olmasın. Arkandan sevişim bilinsin, sevmeyişin çok derin mevzu.

Sus, öyle bir sus ki utansın aşk. Seni bana yar etmeyişine kahrolsun. Hep birimiz mi üzüleceğiz, sen öyle bir sus ki tüm konuşmuşluklar geçsin bir kenara, ağzı açık izlesinler bizi. Susmaya and içsin tüm bülbüller. Ses çıkarmadan aksın yokluğunu andıran yoksul nehir, açmaya utansın tüm çiçekler.

Hayran olduğum dudakların beni sevdiğini söyleyene kadar sus.

Hep susmaya kararlı isen de aşkımız saolsun.

Kalemimiz konuşur...