Gaye-i Hayali Olmayanın Gayesi Hayalden Öte Olmaz

Gaye-i hayal... Her insanın sahip olması gereken idealler olmalı hayatta. Bir amaç uğruna yaşamalı. Kendince önemli olan, değerler üstü bir değer olmalı. Günümüzdeki en büyük eksikliklerden biri gaye-i hayal yoksunluğu belki de. Bu yüzdendir ki bazı insanlar daha bi 'deli' gelir bize. Kendi eksikliğimizi, onlarda delilik olarak görürüz. "Deli cesareti", "delilik", "kendini paralama", "hayatını harab etme", "geleceğini düşünmeme" gibi ifadelerle içten içe suçlarız. Kendimizi aklama çabasıdır bir nevi.

Ama olacaksa bir gaye-i hayal, günümüzdeki pek çok insandaki gibi tevehhüm-ü ebediyetle yoğrulmamış olmalı. Kimseye kalmayan dünyanın, bize de kalmayacağını yudum yudum idrak ederek yaşamalı...

Bir ömür boyu "neden yaşıyorum ben" diye sormayı aklına getirmemiş insanlarız biz. Belki de günün her saati aklımızda olması gereken şeyleri bir ömür boyu düşünmemiş insanlar... Kendi eksiklerimizden ziyade, başkalarının kusurlarıyla ilgilenen, amaçsızca yiyip içip günlük yaşamına devam eden; değil insanlığın, geçtim koca bir dünyayı, kendi ülkemizin, şehrimizin, ve dahi mahallemizin problemleriyle bile ilgilenmeyen insanlar olduk. 

Yanı başımızda edilen zulümleri görmezden gelmeyi marifet sanarak "müstehak!" demeyi, görüp duyduğumuz her şeye inanmayı marifet sanıp, yanıbaşımızda katledilen insanlar için sokaklarda göbek atarak protesto etmeyi de vazife bildik. Velhasıl toplum olarak büyük bir cinnet halindeyiz. Öyle görünüyor ki; İnsanlığın İftihar Tablosu'nun:"Bir gün gelecek ki öldüren niçin insanları öldürdüğünü bilmeyecek, ölen de neden ötürü öldüğünü bilemeyecek." sözüyle haberini verdiği dönem(ler)i yaşıyoruz.

İnsani değerlerimizi yitirdiğimiz, vicdanımızın kapısına kilit vurup derin dehlizlere sakladığımız, kardeşimize bile gözü kanlı, eli bıçaklı bakar olduğumu böylesi ifritten günlerden kurtulmak için öze dönüş şart. Önümüzde uzun ve yorucu bir arınma maratonu var. Toplumu değiştirmek istiyorsak yapmamız gereken ilk adımı atmak... Hepimizin kendine çekidüzen vermesi ve üzerimizdeki ölü toprağını atmamız şart. Aksi takdirde nam bakımından ünlü dedikleri ama insanlık açısından çok ünsüz olan daha birçok canlı:"Onlar da sağını solunu açıp gezmesinler" veya "Demek ki hak etmişsiniz" kabilinden açıklamalarla prim toplamaya çalışmaya devam edecektir. 

Ama dünyanın herhangi bir yerinde, yapılan zulümlere ve insanlık dışı muamelelere vicdanları boğacak cevaplar verilebiliyorsa hala, sorunu önce kendimizde aramalıyız. "Biz nasıl insanlarız ki birileri çıkıp bu şekilde sözler sarf edebiliyor." diye oturup en azından birkaç dakika düşünmeliyiz.

Esselam