Volkan Şentürk yazıları kategorisindeki yazılar


Dilenci...

Gökte; parcalanmış bir kaç bulutun ardından, yalancı ışığıyla etrafı aydınlatan bir ay, belli belirsiz parlamaya çalışan bir tutam yıldız... Havada; öfkeden çılgına dönmüş bir esinti, düş kırıntıların [...]


Çıkmaz sokak...

Çıkmaz bir sokak ortasında, arşa yükselen bir duvar karşısında beklemek gibi bir şey bu. Bardaktan boşalırcasına yağan bir yağmur altında, su görmemiş toprak misali kuruyup, çatlamak gibi... Belli bel [...]


... misin?

Silebilirsin... Yanlışlıkla çizdiğin her ne varsa, yabancı ellerin kömür karası elleriyle kirlettiği her sayfayı ... Silebilirsin... Silememiş olsan da koparır atarsın bir çırpıda, az da olsa izi kals [...]


Masal...

Sayfalarca anlatır masallar. Öve öve bitiremezler az gidilip uz gidilen mekanları. Dere çıkar karşısına... Gider... Tepe yükselir baş ucunda... Yine gider... Hep en uzak yerlerde bir şehir vardır. Cen [...]


Gece...

Gecenin tam orta yerinde yani saat tam hüznü beş geçe, durur zaman. Sığıntı bir hayal parçası avuçlarındadır. Aklının kaldırım taşları oynamıştır çoktan yerinden. Demini daha yeni almıştır göz yaşları [...]


Ayna...

Görür görmez tanımıştım hemen. Üzerinde yırtık bir ceket, ayağında delik pabucuyla köşeyi döndüğünde. Çok değişmişti aslında. Saçları hüzün beyazı, teni keder sarısına boğulmuştu. Zar zor duyuluyordu [...]


Önceki Sonraki