Atatürk ve Ona Duyulan Tepkisel Sevgi

Mustafa Kemal Atatürk, zekası ve ilerigörüşlülüğü ile her ne kadar yalnızca bu milletin değil aynı zamanda tüm dünyanın takdir ettiği bir lider, devlet adamı ve asker olsa da, günümüzde ona duyulan tepkisel sevgiden ötürü bugün kimilerinin nefretle baktığı biri olmuştur. Kendilerine Atatürkçü diyen bir kısım insanlardan ötürü artık halkın belki de büyük bir kısmı Atatürk'e mesafeli, Atatürkçülere ise nefretle bakmaya başlamıştır.

Tepkisel Atatürk sevgisi, belki birçoklarının farkında olmamasına karşın insanları hem Atatürk'ten hem de Cumhuriyet'ten soğuturken, Atatürkçülerin de diğer insanlara nefretle bakmasına neden olmuştur.

Bu ayrımın en büyük nedeni Mustafa Kemal'i sahiplenenlerin, onunla aynı düşüncelere sahip olamamasıdır. Özgürlük noktasında M.Kemal'in düşünce yapısının yakınından dahi geçemeyecek bir kısım insan güruhu, toplumu aynı fabrikanın aynı modeli haline getirmeye çalışadursun, işlenip değiştirilmesi için uğraş verilen insanlar da tepkisel Atatürk sevgisine başkaldırmaktan başka alternatif yokmuşçasına Atatürkçülere olan nefretlerini M.Kemal'eymişçesine yansıtmaktan geri durmamıştır.

Evet bugün Atatürkçüler yüzünden Mustafa Kemal hak ettiği değeri görmemektedir. Sözde Mustafa Kemal sevgisine sahip birkaç kişinin milyonların saygı duyduğu değerleri hiçe sayması, tepkisel sevgiye karşı bir nefretin doğmasına sebep olmuştur. Zannediyorum, ADD gibi derneklerin ülkenin çok büyük bir kısmının değerlerine kitlesel olarak gerçekleştirmeye çalıştığı saygısız eylemleri, tepkisel sevgi kavramının içini doldurmaya yetecek bir örnek olarak verilebilir...

Bugün birileri Atatürk'ü sevmiyorsa, ya da sevgisini dile getirmemek için özellikle uğraş sarfediyorsa, bunun başlıca nedeni kendilerine Atatürkçü diyen birkaç kişinin düşünce yapılarıdır. Kaldı ki bu düşünce yapısı, sahiplendikleri şahsın düşünce yapısı ile uzaktan yakından ilgili değildir. Kendini bilmez birisi Atatürk'e hak ettiği saygıyı gösterirken, milyarlarca insana önderlik etmiş bir Peygamber'e, kainatın yaradılış sebebine karşı hürmetsizlik edip "kabile reisi" ya da "Muhammed" şeklinde hitap edip öte yandan Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk diyorsa, %99'unun müslüman olduğu bu ülkede de ister istemez "Demek ki Atatürkçülük böyle bir şey. Atatürkçülük din düşmanlığından başka bir şey değil o zaman" benzeri düşünceler hasıl oluyor. Çünkü medyada boy gösteren Atatürkçüler bu tanıma tamamiyle uyan cinsten.

Mustafa Kemal'i sevmek nasıl ki din düşmanlığı demek değilse, dindar olmak da Mustafa Kemal'i sevmeye engel değil. Bu algının oluşmasının en büyük nedeni, tepkisel ve ötekileştirme zemini üzerine kurulmuş bir Atatürk sevgisinin yeşertilmesidir. Başka bir şey değil...