Benden öte

Sayın yargıç,

Beni burada bulundurmanız çok mantıksız. Mahkeme psikoloğuna da anlattığım şey ile başlayacağım konuşmama. Yani olayların en başından, küçüklüğümden.

Daha ilkokula giderken abimden dayak yemeye başladım. Başımın çaresine kendim bakabileceğimi düşünüp bir süre onunla mücadele ettim ama benden çok daha güçlü olduğu için işe yaramadı. Bende çareyi saklanmakta buldum. Onunla yalnız kalacağım zaman bir bahane bulup ebeveynlerim ile birlikte dışarı çıkardım. Bu kaçma dürtüsü beni nefret ettiğim yoğun sigara dumanının altında saatlerce kalmam demekti. Ama yılmadan bu tatsız ortamı soludum. En sonunda avcıyla karşılaşma vakti geldiğinde avcıyı alt edemedim ama onu yaraladım. O günden beri beni av olarak görmez, ona her zaman mesafeli durdum ve hala duruyorum. Avcı sorununu çözdükten sonra sıra geldi çevre kirliliğine. Yoğun dumanın olduğu ortamlardan kaçmaya başladım bu seferde. O dumanı alt edemedim 26 senedir. Sadece yakınıma yaklaştırmadım o dumanı. Annem sigara kokuyor diye öpmesini istemedim genellikle, bende öpmedim. Baba faktörüne gelirsek, her zaman çok iyi yaklaştıama hiçbir zaman karşılıklı oturup onunla uzunca sohbet edemedim. Bir gariplik vardı bu işte. Çözemedim bunu sayın yargıç.

İşte tüm sorunlar buradan çıkmaya başladı. Bir sorunu çözmek için tek başımaydım.Sorunlarımı kendim çözmeyi öğrendim, avcı yok oldu. Yardımlarımı belli etmeden yapmaya başladım, sigara dumanını uzak tutmak için. Kimseye kendimi anlatmadım. Kraldan susmayı öğrendim.

Yargıç bey, ben insanlara iyi davranmayı ama çok yaklaşmamayı benimsedim. Biliyorum ki en güzel iyilikler kendini göstermeden de yapılabilir. Ben bunu yapmaya devame derken, karşıma biri çıktı. Madem kendini ifade etmiyorsun o zaman yaz dedi belki geçmişinden kurtulursun diye. Yazmaya başladım. Yazdım, iyiye doğru gidiyordum ama bir terslik vardı. Geçmişimi yazmıyordum. Bugünüm vardı yazılarımda sadece. Yazarken bile geçmişimden saklanıyordum.

Sayın yargıç, şurada oturan kız var ya. O kıza iyilik yaptım mı bilmiyorum ama yazılarımı okuyan tek kişi odur. Sorun ona beni, çünkü ben kendimi anlatamıyorum. O iyi anlatır beni…

Son olarak sayın yargıç eğer birine en ufak bir kötülük yaptıysam suçumu çekmeye hazırım ama bunu ispat etmeniz gerekmektedir.

 

 

Yerine oturduğu anda gözleri yere sabitlenir ve dudaklarından şu sözler dökülür belli belirsiz;

Iwish that i could fly into the sky, so very high. Just like a dragonfly.