Bahar Tomurcukları

Vurulur insan yüreğinden.. başından, elinden, kolundan değil de sevdanın tam ortasından vururlar adamı.. kör gözlerinden görmek istersin bazen, duymayan kulaklarından duymak istersin ses tonunu, konuşamayan dudaklar da mısralansın istersin cümleler oysa hayat engel koyar sana çünkü imkansızlaşır her şey aşk hep varla yok arasında ki ince çizgide gider gelir. ya yok ya da varsındır ama asla belki olamazsın ve bir ihtimal kalır düşüncelerinde..

Hani doymak için yemek, uyumak için huzur gerek ya he birde bunları yaşabilmek için bir can.. insan sevdalandım dediği andan itibaren aç kalır, huzursuzlaşır uykuları ve bir canı yoktur artık.. geceleri karanlıktan korkmamalısın çünkü asıl karanlıktır seni ışığa itecek olan. sadece gündüzleri mutlu olmamalısın gece de gülebilmelisin yani gözyaşlarını karanlığın pençesine saklamak yerine kahkahalarını karanlıklarda atmalısın ki seni dibe göndermesin geceler.. sevdalısın diye mutsuz olmamalısın açılan her yaranın vardır bir hayrı onu kimsenin olmadığı kuytu köşelerde arama çünkü bir tek kalabalıklarda vardır derdi olanın dermanı.. yalnızlık bir yere kadar taşır seni, bir yere kadar arkadaş olur seninle ve bir yerden sonra iki kişilik yaşamalı insan.. gerek kırılarak gerekse gülerek ama hep birlikte olarak yaşamalı insan, yalnızlık iyi bir arkadaşlık seçimi değildir ve hiçbir zaman da olmadı. Değil midir seni yalnızlığa iten diğer arkadaşların bu yüzden iyi değildir bazı seçimler.. risk alabilmesin, alabilmelisin ki iyi seçimler elde edesin yalnız kalıp içi köhnemiş bir insan olarak ölmektense, sevdalanmış midesinde kelebekler uçan bazen kırılsa da umursamadan ayağa kalkan o köhne dünyaya kafa tutan iki kişilik hayatı tercih etmelisin..

Kafanda güzel resimler çizmelisin, seni alıp kocaman bir aile fotoğrafına taşıyacak olan.. zamanı geldiğin de öyle çok sevebilmelisin ki iki kişilik sevdadan doğmalı bahar tomurcukları..

                                                                                                                                                                                                  NAGİHAN BAŞ