Hüzün Sancıları

Kaleme aldığım bütün kelimelerden bir kaç tanesini telafuz edemez oldum.. mutluluk gibi, var olmayanı nasıl telafuz edebilirsin ki? bazen bomboş düşüncelerle dalarsın hüzne ve hüznün en derinine.. hatta ufaktan gözyaşları damlar dertlerinin üzerine, bocalarcasına kalırsın olduğun yerde ve ne olduğunu bilsen de bilmesen de canını yakan kalıntılar vardır hüznünde..

Aslında acının tarifini ararsın, canın neden yanar bilmek istersin, dokunan sancılarına karşı... hayat bazen öyle bir dokunur ki sana, dünyana, hayallerine...

kocaman gülüşlerinin arasına girer acıların, sen tam kahkaha atıcakken hayat kursağında bırakır yaşama sevincini.. Eğer hayatında attığın adımların sağlamasını yapmazsan gülüşlerin en sessiz mezarlığa gömülmeyi haketmiştir çoktan, bundandır emin adımlarla ilerlemeye çalışmamız. Çaba gösterdiğimiz en büyük duygudur mutluluk ve mükafatını aldığımız en büyük ödüldür yalnızlık.. 

Kocaman gökyüzüne sığdıramadığımız acılarımıza mavi renkler ekleriz pembe hayallerimizin yanına güzel meze olması için ve kendi gökyüzümüzde yaşadığımız tüm duygulara karşı kopan fırtınalarda savrulan düşüncelerimizin en büyük kölesir duygularımız.. şimdi ise telafuz edemediğimden sükuta gömülür bir yanı eksik kalmış hüzünlerimm..


                                                                                                                                                                   NAGİHAN BAŞ..