İnsanın Vehmi

Metronun durması ile kendine geldi bir an. Kafasını cama dayamış zihni yaşadığı olaylarla meşguldü. Nerdeyim dercesine etrafına göz gezdirdi. Ne yapıyorum der gibi üstünü düzeltip, kendini toparladı. Aklı hala iş yerindeki olaydaydı.

 Bir arkadaşına çok sinirlenmiş, adeta ağzına geleni saymıştı. Şimdi içi içini yiyordu. Neden bu kadar sinirlenmiş? Niye böyle tepki vermişti?  Özür dilemek istemişti ama ona da nefsi izin vermemişti. Olayın sıcaklığı geçince vicdanı yaptığının hata olduğunu fısıldıyor bir türlü rahat bırakmıyordu. Sanki vicdanı onu çevirmiş sıktıkça sıkıyordu. Ne yapsa vicdanından kurtulamayacağını zannetti. Gerçekten de öyle miydi? Vicdan insana neden verilmişti? 

 Eve vardığında kendini tekli koltuğa attı hemen. Yalnız kalmak istediğin de, canı sıkıldığında eline kahvesini  alır kendini bu koltuğa bırakırdı. Bu sefer kahve ile ugraşmadı. Vicdanı rahat bırakmıyordu. Canı da hiçbir birşey istemiyordu. Keşke bu olay hiç olmasaydı. Ama olan olmuştu. Kafasını biraz toparladığında olayın nasıl cereyan ettiğini düşündü. Arkadaşı ona olabilecek birşeyi söylemiş onu da sırf kendisinin iyiliği için demişti. Peki o ne yapmıştı? 

 O an olayı sanki yaşamış gibi hissetmiş, beyni ardı ardına negatif olaylar zinciri kurmuş... Kendini bir an mahvolmuş, perişan hale düşmüş gibi hissetmişti. Bu kötü haliyle nasıl yaşardı? Bu haline isyan etmiş sinirini de arkadaşından çıkarmıştı.  İçinde yaşadığı duygularından habersiz olan arkadaşı verdiği bu tepkiye şaşırmış biraz da üzülmüştü. 

 Tüm bunları düşününce tekli koltuğa iyice gömülmüş bin pişman olmuştu. Hem arkadaşına hem de Yaratıcı'ya karşı kendini mahçup hissetmişti. Her seferinde olmayan birseyden dolayı olayları beyninde büyütüyor ve Allah'a isyan ediyordu. Halbuki Allah çok merhametliydi kişiye kaldıramayacağı yük yüklemezdi. Ama insan nefis ve şeytanın aldatmasiyla vehme kapılıyor hemen Allah'a isyana kalkışıyordu. Allah ise her zaman insanın lehine iş yapardı ve merhameti sonsuzdu. 

 Koltuktan kalkınca aklında iki şey vardı. Arkadaşından özür dileyecek ve Allah'a tövbe edecekti. Allah daima insanın yardımcısıydı.