Huzur Reçetesi

Benim adım hüzün…

Aşkını, sevdasını, her şeyini yokluğa sürüklemiş bir yenilmişliğim ben hayatın tepe noktasında… Adım atsam ölürüm. Oysa ağaçlar gibi köklerimi salarsam hayata; en güzel çiçekler bendeaçar, en doyulmaz meyveler yetişir dallarımda. İşte böyle bir karmaşa benimkisi… Hep ötesini merak ederim yaratılmışın. Gördüğümle yetinmemeyi yeğlerim. İncitmekten korkarım, en çok ben incinirim

Hayatın kötüleri benibağlamaz. İyiyle iyi olmaya çalışırım her halükarda. Kötünün özünde de iyilik olduğunu bilirim ve özünü hatırlatmaya çalışırım her fırsatta. En büyük kavgam kendimledir, varsa bir savaşım medeniyetlere değil dur diyemediğim nefsimedir.Gerçekçi değilimdir çoğu zaman ama duygularıma hâkim olmayı da bilirim.Yenilgiyi kabul etmem desem de çoğu kez yenilirim. Yenile yenile yenilmemeyiöğreneceğime inanırım.

Sevgiyle nazar kılmayaçalışırım yaratılmışa. Çoğunda da karşılığını alırım iyi niyetimin. Kiminde de kimse fark etmez. Ama ben bilirim ki bunu gören ve önemseyen BİR’i var. Bu varlıktan haberdar olmam benim en büyük tutanağım olmuştur. Kelime kelime okumaya çalışırım hayatı. Ağaçları okumaya çalışırım kitapmışçasına. Neler anlatıyor kim bilir değil mi?

Her şey yerçekimine yenikkenonlar nasıl oluyor da ellerini göğe uzatıyor. Ve hiç usanmadan en büyüksevdalarına doğru istikrarlıca yol alıyor. Ağaçlar daha neler anlatıyordurkimbilir değil mi?

Ya çiçekler? Onlara ne demeli… Hadi bir kere de gönül gözümüzle bakmaya çalışalım çiçeklere. renkrenk, desen desen… Ne kadar da göz alıcı değil mi? Anadolu kadınlarının gergeflerinde emek emek işlediği motiflere ne kadar da benziyor. Onlar gece gündüz göz nuru döküyorlar sanatlarına. Oysa yaratanın ‘OL’ demesine bakıyor kâinat.O ‘OL’ diyor ve oluyor.

Ve şimdi her şeye gönül gözümüzle bakalım. Her şey renk değiştirecek, inanın! Hayat tozpembe olmayacak belki ama her şeyin bir anlamı olacak dimağınızda… Artık kâinat konuşacak! Siz sadece onun huzur verici sesini dinleyeceksiniz. Şu geçici hayatın gelgitleriyle kafanızı yormayacaksınız. Ufak tefek sarsıntılar sizi yıkmaya yetmeyecek. Tutanağınız nazarınızdaki güzellik olacak. Asabiyetinizin hatsafhaya çıktığı anlarda bile kurtaracak sizi buhranlardan… Nefsinizi frenlemek çok daha kolay olacak.’Adım atsam ölürüm' diyecek kadar bile umutsuz hissetsenizde kendinizi, artık hep bir umudunuz olacak hayata dair…

Sevmekle başlayacak her şey… Şimdi mutluluğun kapısı daha çok aralanacak…

2005-İSTANBUL