Parçalanan Dostluklarımıza

Mehmet arkasında bırakmış her şeyi, hayatına devam ederken Rabia Mehmet'in yarattığı enkazın altından yeni yeni çıkabilmiş,yaralarını sarmaya çalışıyor ama beceremiyormuş.Rabia Mehmet'le dost olmadan önce öyle şeyler yaşamış ki adeta Rabia kör karanlığın dibindeyken Mehmet çekmiş çıkarmış onu aydınlığa.

Mehmet'in dostluğunun sıcaklığı ısıtmış Rabia'nın içini,Mehmet'in dostluğu sarmış tüm yaralarını.Şimdi Mehmet'in yokluğunun açtığı yaraları ben nasıl saracağım,diye düşünürken Yıldız'la tanışmış.Yıldız her gün bıkmadan usanmadan Rabia'nın derdini dinliyor,onu yalnız bırakmıyor,bunların hepsinin geçeceğini söylüyormuş.Zamanla Yıldız'ın desteğiyle kendini biraz toparlayan Rabia düşünmemeye çalışıyormuş,zihnini sürekli bi şeylerle meşgul etmeye çalışıyormuş çünkü biliyormuş bi an boş durursa Mehmet gelecek aklına.Derken gerçekten bi müddet sonra düşünmemeye başlamış Rabia,aklına gelmiyormuş artık ne Mehmet ne de yaptıkları,söyledikleri.

Sonra bir gün arkadaşı Sümeyye hadi gel seni bi yere götürücem demiş,Rabia bu yağmurlu havada nereye gidicez boşver hava güzel olduğunda gidelim demiş.Lakin Sümeyye'nin ısrarlarına dayanamayıp binmiş otobüse.Havaalanında inmişler Rabia'nın neden burdayız demesiyle karşısında Mehmet'i görmesi bir olmuş.Mehmet Sümeyye'yle işbirliği yapıp aylar sonra Rabia'nın gönlünü almaya gelmiş.Mehmet Rabia'ya doğru yürürken Rabia donmuş gibi ne gözlerini Mehmet'in üzerinden çekebiliyor ne dönüp gidebiliyormuş.

Sonunda Mehmet Rabia'nın bi adım uzağındaymış.Rabia'nın gözleri dolmuş fakat akmıyormuş gözyaşı,hala gözlerini çekmeden Mehmet'e bakıyormuş.Mehmet önce Sümeyye'ye dönüp teşekkür etmiş sonra da yalnız kalmalarının daha uygun olacağını söylemiş.Sümeyye ayrılmış yanlarından.Mehmet Rabia'nın gözlerine bakmış,ağliycak mısın demiş.Rabia bir yandan tüm gücünü sesinin titrememesi için kullanırken diğer yandan da ağlamayacağıma emin olabilirsin demiş.Mehmet daha sakin bi yerde konuşabilir miyiz demiş,Rabia başını sallayabilmiş sadece çünkü evet diyecek olsa biliyormuş bu defa gücünün sesinin titremesine engel olamayacağını.Mehmet'in gelmeden önce yer ayırttığı otele gelmişler,Mehmet'in odasına çıkmışlar.

Mehmet konuşmaya başlamış,Rabia'nın dostluğunun yerini hiçbir şeyin doldurmadığını,onu çok özlediğini,eskisi gibi olmak istediğini,yıktıklarını onarmak için geldiğini söylemiş.Rabia'nın gözleri hala dolu ancak akmıyor yaş.Mehmet sözünü bitirince durmuş,etrafına bakmış,masanın üzerindeki soda şişesinde takılı kalmış gözleri.Yaklaşmış masaya,eline almasıyla duvara fırlatması bir olmuş şişeyi.Ve nihayet akmaya başlamış gözyaşları.Bi yandan ağlıyor bi yandan bağırıyormuş:Yıktıklarını onarmaya geldin öyle mi?Hadi onar şu şişeyi o zaman,ha şu paramparça olan şişe ha benim yüreğim..