Var mıdır?

Düşünceleri, söylemleri ve yaptıkları arasında hiçbir bağlantı kurulamayan,

Kadere iman ederken her gün iman ettiği kadere isyan edecek sebepler bulabilen ve isyan ettiğini kabullenmeyen,

Acziyetinin ve cüzi iradesinin farkında olduğunu dille ikrar edip, icraatlarında hayatın akışının bile önüne geçme hırsıyla dolup taşan,

İftira, gıybet, ve haset  kötüdür, yanlıştır vaazlarını etrafından sıkça duyan, kendine telkinde bulunan ama her geçen gün hayatında bunlarla daha sık karşılaşan,

Lanetli olduğunu bildiği şeytanın vesvesesine ve kötülüğe sevk eden nefsinin arzularına uygun şekilde hareket eden, bilmediğini biliyormuş, görmediğini görüyormuş gibi davranan, konuşan, asan, kesen,

Şahsi emellerine göre hareket edip, olumlu ve olumsuz eleştirilerinin sahipleri önceden belli olanların bile  tarafsızlık iddiasında bulunabildiği,

Saygıdan söz edip, kendine muhalif olan herkesi ve her şeyi bir kefeye koyup hepsini yoksayabilen,

Hak, hukuk , adalet çığırtkanlığı yapıp , haksızlığa ve adaletsizliğe ön ayak olduğu halde ayakta alkışlananları bizler gibi içinde barındıran,

Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır diyen bir inanca sahip olup güçlünün mazlumu ezdiği yerde, bana dokunmayan yılan bin yaşasın mantığıyla mazlumu ezen güçlüyü destekleyebilen,

Keyfi yerindeyken canı yanan kardeşinin feryadını güçlüye yakın görünmek için görmezden gelen ya da ukala bir tavırla eleştirebilen, akıl vermeye kalkışan,

Burnunun ucunu göremeyip hayali Kaf Dağı'nın bile arkasında olup bitenleri iki gözü ve iki kulağıyla şahit olmuş gibi kesin ifadelerle anlatan,

Benlik duygusunu geride tutmayı tavsiye edip kurduğu cümlelere hep "ben" diye başlayabilen,

Kültüründe dosta da düşmana da seviyeli olma düsturu olup anlık değişmelerle dosta düşman, düşman dost olabilen,

Hırsızlığı büyük günahlar arasına koyup, "Bal tutan parmağını yalar." mantığıyla hırsızlığı meşrulaştırabilen,

Kendi için en değerli şeyi olan canlarından vazgeçmiş olanları onurlandırmak yerine şahsi emelleri için kullanabilen,

İnandığı doğrulardan küçük menfaatler için vazgeçiyormuş gibi davranıp düşündüğüne tezat bir yaşam süren,

İyiliği emrederken iyilikten maraz doğar diyebilen,

Hayatın acımasızlığının nutkunu atıp eline fırsat geçtiğinde hayattan daha acımasız olabilen,

Kısacası, eşref-i mahlukat olarak yaratılmışken bu sıfata sebep özelliklerini şerefsizlik için kullanabilen,

Başka bir varlık, bir yaratılmış, bir canlı, bir mahluk var mıdır insanoğlundan başka?