Rötar

Hangi rötar kurallara uygun gerçekleşir ki? Ben seni beklerken her gecikmen geçirdiğim en güzel zaman aslında. Bir akşamüstü Anadolu yakasında hiç bilmediğim bir sokakta kaldırıma oturmuş seni beklerken karaladığım bu saçmalıklar, zibidi bir adamın sıradan bir kemancının özenti sanatkar bakışlarını takınarak yarısı yanlış yazılmış ve öldürülmüş kelime oyunlarına yenik düşmüş cümlelerinden daha fazlası değil aslında. Sadece seni bekliyorum ve düşüncesizce dökülüyorum.


Güneşin batmasına fırsat vermeden erkenden karartıyor her yanımı bulutlar gene ve bir Ermeni ailesi akşam yemeği sofrasında evin küçük beyinin elindeki flütle katlettiği şarkıları dinleyerek karınlarını doyurmak zorundalar. Kaldırımın kenarında bu tek katlı Ermeni evinin açık kalmış penceresinden içeriyi seyretmek ne denli bir haz veriyor anlatamam. Sofradaki tuzluğun biberliğe aşık olduğu aşikar. Derken bir gürültü kopuyor sokağın başında ve bir kalabalık bağıra bağıra haykırmakta. Kimilerine göre anarşist, kimilerine göre faşist, bana göre ise herkes haklı bu dünyada. Tek anlamadığım bu ülkedeki bütün ağaçlar sanki sosyalist partilere kayıtlı ve bütün sistemler bana göre hayata hep rötarlı. Ama kurallara sadık bir rötar değil bu.


Hala seni bekliyorum ve hala zamanım güzel geçiyor. Belki sen gelmeyeceksin ve ben bunu bahane edip hep döküleceğim buralara, bu sokaklara. Gene yarısı zarara uğramış başka güzel bir günde ve başka bir evin kenarında olacağım.


Coşkun EVER