Hoşça kal gelmeler

Boynunu bükmüş merhabalar, ne o yine mi küstürdün gelmeleri? Yine gelmeyecek misin kokunu bilmem kaç kilometre öteden ayırt edebilen adama? Yine mi hasret var bize sevdiğim, yine mi uzağım gülüşüne?

Ardından her ayın  sensizliğinde batıdan doğar olmuş güneş, kalbime düştüğün günü hatırlatarak. Yokluğunu sevişimin her ay dönümünde bir sen daha koymuşum kalbimin oralara. Kaç sen oldu, kaç sen geçti, kaç ben gerek gelmene.

Bitmemiş sevdam konuşmamışlıklara inat. Görmeden, duymadan ama bilerek çoğaltmışım aşkımızı. Olmayışına sevda demişim, sevmeyişini aşk sanarak. Bir gün seveceğini sanarak. En sonunda da sanmayı unutarak.

Boynu bükük merhabaların küsmüş gelmelere. Bir daha affetmemek üzere. Affolmamış sevişim, sevmek üzere kabahatim.