Paris'te Çılgınca Kutlanan Mevlid Kandili

Yeni yıla hazırlanmak benim için hiç zor olmadı. Hindi almadım. Çam ağacı da almadım. Süslemedim. Süsletmedim. Affedersiniz, kırmızı don falan da almadık.

Patlayıcı, patlatıcı, rahatsız edici hatta öldürücü araç gereç tedariğine gerek olmadı. “Çekirdek” bile almadım.

Kısaca, yeni yıla girmek benim için hiç zor olmadı. 2000 yılında, “milenyum milenyum” diye yırtınıldı da ne oldu? 2015, kendisi, zahmetsizce, çarşambayı perşembeye bağlar gibi, edebince, “her zamanki zamanın hızında” geldi, geliverdi.

Geleceği belli idi zaten. Ne gerek vardı heyecana, hindiye, içkiye, savaş gibi sesler çıkarmaya?

CHP’li Beşiktaş Belediyesi, epey hazırlıklıydı. Belediye Başkanı Sn. Murat Hazinedar, CNN’de şevkle konuşuyordu: "Dünya’ya Nispetiye’den mesaj vereceklerini” söylüyordu.

Acaba nasıl bir mesaj vereceklerdi? Biz de “sizin gibi” yılbaşını kutluyor, sizin gibi eğleniyoruz, bakın ne farkımız var ki sizden mi demek istiyordu, bilerek ya da bilmeden?

CNN zaten pek iştahlı. Bir oraya döndürüyor kamerayı, bir buraya... Bakırköy gibi bazı yerlerde, soğuktan dolayı katılımın az olmasına – kendilerinden beklendiği üzere – içerliyorlar. Soğukta, müzikal etkinliğe devam eden sanatçı ve gelenler adeta birer kahramandı onlara göre.

Dilek diliyorlar. Kimden olduğu belli değil dileğin. Yıldan mı, kardan mı, Noel Baba’dan mı, rakamlardan mı, boşluktan mı?

Dileğin Allah’tan (cc) olduğunu zannetmem. Çünkü, Allah’ın istemediği bir o kadar şey ile Allah’tan bir şey istemek, O’na tabi ki saygısızlık olur...

Ne gerek vardı o kadar içmeye? Ne gerek vardı hindi peşinde koşmaya? Ne gerek vardı uykusuzluğa? “Yeni yıl” size aferin mi diyecek?

“Nasıl girildi ki yeni yıla”, yeni şeyler beklenecek?

Şişli Belediyesi bu sene meşgul (!). Bu sebeple, Nişantaşı kutlamaları sönük geçmiş olabilir...

Dün Çarşamba idi, bu gün Perşembe... Çarşamba günü, Mekke’nin Fethi idi desem ne dersiniz?

Siz hiç Mevlid Kandili'nin, Paris sokaklarında "çılgınca" kutlandığını gördünüz mü?