Suskunluk

Kapattım yine gözlerimi ardında karanlık. Dişlerim dilimi hapsetmiş, kelimelerin anlamını yitirmişti. Avaz avaz bağırdım ama sorun şuydu ki, ben bile kendi sesimi duyamaz olmuştum. Sanki kaybolmuş, aklını bedeninden uzaklastırmış bir gezgindim. Gözlerimi açtım. Ne yazıkki karanlık hala geçmemişti. Ruhum... Ruhumu kaybettim ben. Acıyı gördüm ona dokundum, ateşe... Yandı benliğim bir kağıt parçası gibi. Sordum kendi kendime:"Neler oluyor bana?"

Cevap olarak aldığım tek şey suskunluğun kendisiydi. Madem gözlerim açık iken de sessizlik hakim, kapalı iken de; o zaman ölümün soğuk ellerine neden kendimi atmıyorum? Hayat bu denli sessizliğe gömülmüş iken nasıl nefes alayım? Cevap yine sessizlik... Ben ise yine suskun..