Müslüman için yemenin ölçüsü ne olmalı?

Pek çok kişi duymuştur Efendimiz'den nakledilen: "Midenin üçte birini yemeğe, üçte birini suya, üçte birini de nefesine (tahsis etsin, üçte birden fazlasına yemek koymasın)" şeklindeki hadisi. Birkaç gün önce kitap okurken, bu hadisin aslına denk geldim. Yeme içme ile alakalı bir mevzu ele alınmıştı ve aslında herkesin az çok duyduğu bu hadisin aslında daha da çarpıcı olduğunu gördüm. Meğer Mikdâm İbnu Ma'dikerib'den (radıyallahu anh) nakledildiğine göre Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki:

Âdemoğlu, mideden daha şerli bir kap doldurmaz. Âdemoğluna belini doğrultacak birkaç  lokmacık yeterlidir. Ancak [nefsinin galebesiyle] illa da (mideyi doldurma işini) yapacaksa bari onu üçe ayırsın: Üçte birini yemeğe, üçte birini suya, üçte birini de nefesine (tahsis etsin, üçte birden fazlasına yemek koymasın)."

-Tirmizî, Zühd 47, (2381); İbnu Mâce, Et'ime 50, (3349).

Kendi adıma konuşmak gerekirse midenin üçte birini yemek için ayırmak gerektiğine inanıyordum. Yani bu hadis kulağıma tahrif edilmiş şekilde geldiği için yiyip içtiğim şeyleri sınırlamak için uğraşmıyordum ve belki de "Üçte biri için icazet varsa, yarısını da doldurmamız çok problem olmaz herhalde" gibi bir düşünceye sahiptim sanırım. Ama hadisin aslını gördükten sonra, faslının yoruma çok da açık olmadığını fark ettim.

Müslüman ne kadar yemeli?

Sorunun cevabını Gönüller Sultanı vermiş aslında. Belimizi doğrultacak kadar yemek, ideal olanı... Zaten Peygamber Efendimiz ümmeti için en büyük tehlikelerden biri olarak mide büyüklüğünü ifade etmemiş mi?

"Ümmetim hakkında korktuğum şeylerin en korkuncu (tehlikelisi) şunlardır: Karın büyüklüğü (göbek bağlamak), çok uyku, (maddi ve manevî) tembellik ve yakîn (iman) zayıflığıdır." (Suyuti, Fethu'l-Kebir, 1/58)

Yukarıdaki hadiste de görüldüğü üzere günümüzdeki en büyük problemlerin başında yer alan üçö hususa da Efendimiz, asırlar öncesinde değinmiş. Bugün pek çok doktor 5 saat uykunun yeterli olduğunu söylüyor. Az sayıdaki bazı doktorlar bu süreyi artırıp azaltsa da ekseriyetle 5 saatlik uyku yeterli görüşü hakim. Ama biz akşam kafayı attığımız yataktan bazen öğlen, kimi zaman ikindi, hatta bazen de yatsıda kalkmıyor muyuz?

Yakîn eksikliği ile ilgili birşey söylemek zaten bana düşmez ama halimiz de ortada...

Sonuncu husus da mide büyüklüğü... Afedersiniz yerken insanlıktan çıktığımız bile oluyor. Bazen kendimizi kaybediyoruz yerken. "Ye aslanım ye, can boğazdan gelir", "Erkeğin kalbine giden yol midesinden geçer", "Erkek adam değil misin, ye tabi yarasın", "Delikanlı adamsın, sen yemeyeceksin de kim yiyecek"... Bu sözleri şu veya bu şekilde pek çoğumuz duymuşuzdur.

Peki çevremizdekilerden sürekli olarak duyduğumuz bu ifadeler Peygamber ahlakına ne kadar uygun? Hayatımızı O'nun ölçülerine göre mi şekillendirmeliyiz, yoksa bildiğimiz doğrultuda mı?

Midenin üçte birini yiyecekle doldurma

Bugün ailemin yanına geldim. Kız kardeşim kahvaltılık birşeyler hazırlayacaktı. İstediğim birkaç şeyi sıraladım ve sonunda da "Domates , salatalık doğrayıp üstüne zeytinyağı, kekik ve tuz gezdirsen ne güzel olur şimdi" deyince kardeşim biraz şaşırdı. Ben de ekledim:"O zeytinyağına ekmeği banınca ne güzel oluyor biliyor musun? Normalde yiyeceğinden kat be kat fazla yiyor insan, iştahı açılıyor" dedim gülerek. Her neyse getirdi sağolsun istediklerimi. Domates, salatalıkları yerken aklıma başta değindiğim hadis geldi. Yemeye utandım resmen. Yıllardır "üçte birini doldurmamızı Efendimiz söylemiş" diyerek kendimizi avutup, ama onunla da yetinmeyip tıka basa doldurup eziyet ettiğim mideme, daha fazla yiyebilmek için kekik, zeytinyağı, tuz ekletip bir de bunu dillendirmiş olmaktan utandım.

Velhasıl-ı kelam... Belki içinizde benim gibi bu hadisi yanlış bilenler vardır. Bir dine bayraktarlık yapmış, veda hutbesinde on binlere hitap etmiş bir Peygamber bile deryalar kadar imkanı varken "Âdemoğluna belini doğrultacak birkaç lokmacık yeterlidir" deyip hayatını bu istikamette şekillendirmişse, herhalde bize de öyle davranmak, en azından davranmaya çalışmak düşer...