Özür Dilemeyeceksen, Özür Dileme!

Özür dilemek, normal olarak bir insanın farkında olmadan başka bir insana zarar vermesi ya da o kişinin hakkını ihlal etmesi sonucu vermiş olduğu zarardan duyduğu sıkıntıyı dile getirmek için kullanılır. Son zamanlarda devletler arasında özür dilemek moda haline gelse de, bu özürlerin anlamı biraz daha farklılaştı. Genel olarak yapılan yaptırımların insan hayatına mal olmasından dolayı yapılan özür içerikli mesaj veya basın toplantıları hayatını kaybeden insanların yakınlarına inandırıcı gelmemekte... Geçmişe bakıldığında da çok sayıda devlet, başka devlet insanlarına verdikleri zararlardan sonra özür dilemeye başlanmıştır.3

Devletlerin Özür Dilemesi Ne Kadar Gerçek?

israilin özür dilemesiEskiye bakıldığında ilk önce ALMANYA devletinin İSRAİL devletine 1940'lı yıllarda Hitler zamanında yahudi  halkına karşı yapılan soykırımın üzerinden yıllar geçtikten sonra, ALMANYA devlet başkanının İSRAİL meclisinde konuşma yaparken “İsrail halkı izlerken; öldürülenler, mezarı bile olmayanlar önünde eğiliyorum. Kendim ve kuşağım adına, geleceğini İsrail’in çocukları ile birlikte görmek istediğim çocuklarımız ve torunlarımız adına, Almanların yaptığı şey için affınızı istiyorum. Kurbanlar bizim geleceğimizin bir parçası olarak kalacak” ifadelerini kullanarak atalarının yapmış olduğu toplu katliamdan rahatsız olduğunu belirtmiş, özür dilemiştir.

Daha sonra HOLLANDA, 2. dünya savaşı sırasında yahudi, Endenozyalı ve çingenelerin topraklarına el koyarak bunu borsada değerlendirmiş ve ekonomisini güçlendirmiştir. Sonrasında ise Hollanda yaptığı haksızlığı 2000'li yıllarda  kabul etmiştir ve 2000 yılında 180 milyon dolar tazminat ödemeyi kabul etmiştir.

KANADA ise yıllar önce, bölgede bulunan Kızılderilileri asimilasyona zorlamaları ve ailelerinden zorla alarak hristiyan okullarında okuttuğu için 2008 yılında Kızılderililer'den özür dilemiştir.

ABD zamanında öldürdüğü çok sayıda Kızılderililer'den ve DANİMARKA da 1950'li  yıllarda  Eskimoları zorla göçe zorladığı için 2000'li yıllarda olmak üzere bu toplumlardan özür dilemişlerdir.

Asıl bu yazıyı yazmamı sağlayan iki özür dileme var:

  1. İsrail hükumetinin   Filistin'e insani yardım götürürken Mavi Marmara'ya  düzenlediği ve 9 kişinin ölümüne neden olduğu operasyon sonucu ortaya çıkan diplomatik kriz sonrasında israilin Türkiye Cumhuriyeti devletinden özür dilemesi.
  2. Bu günlerde haberlerde dolaşan ve Sırp Cumhurbaşkanı Nokolic'in 1995 yılında meydana gelen Bosna-Hersek in Srebrenitsa kasabasında meydana gelen katliam sonucu ölen insanların yakınlarından dilediği özür.

Özür Dileyen Devletler, Acıları Dindiriyor Mu?

Dilenen bu özürler tabi ki bizim bildiğimiz özrün dışında meydana gelmekte... Özür dileyen ülkenin başındakiler ya yeni bir seçim maratonu girecekleri için insanlara barışçıl oldukları mesajını vermek için böyle bir yola başvuruyor ya da özür dileyen ülkeler arasında imzalanması düşünülen antlaşmaların varlığı ortaya çıkınca aralarda yapılan ticaret ve iş birlikleri sekteye uğramasın diye kamuoyunda ılımlı bir hava estirilerek tepkilerin önüne geçilmek isteniyor.

Sonuç olarak her ne kadar ülke menfaatleri söz konusu iken özür dilense de öldürülen, sürgün edilen yada etnik kimliklerini değiştirip asilime edilen insanların haklarını geri veremez, onların yakınlarının duyduğu acıyı dindiremez hiçbir özür.