Yeni Büyükşehir Yasası Eleştirisi

Bildiğiniz üzere hükumet, son dönemde yaptığı bir değişiklikle; muhalefet tarafından eleştiri yağmuruna tutulmasına rağmen, büyükşehir yasasını değiştirdi. Yeni büyükşehir yasası pek çok kesimden eleştiri aldı. Kimileri de yasanın doğruluğunu savundu. Peki yeni büyükşehir yasasının kapsamını ve ne anlama geldiğini biliyor musunuz? Yeni büyükşehir yasası belki kimi açılardan yararlı olacak fakat güvenlik ve hizmet noktasında büyük problemlere yol açacağı da su götürmez bir gerçek...

Kamu Yönetiminde yerel yönetimler diye bir tanım vardır. Bu tanım 1982 Anayasasının 127.maddesinin 5.fıkrasında

Merkezi idare, mahalli idareler üzerinde mahalli hizmetlerin idarenin bütünlüğü ilkesine uygun şekilde yürütülmesi kamu görevlerinde birliğin sağlanması. Toplumun yararının korunması ve mahalli ihtiyaçların gereği gibi karşılanması amacıyla, kanunda belirtilen esas ve usuller dairesinde idari vesayet yetkisine sahiptir

şeklinde tanımlanmaktadır.Yerel yönetim deyince  üç unsur akla gelir.

  1. il özel idaresi
  2. belediye
  3. köy

yukarıdaki maddeler yerel yönetim birimlerini oluşturmaktadırlar. Eski büyükşehir yasasına göre büyükşehir sadece il merkezinin içine alındığı topraklardan sorumlu olduğu bir alanı kaplamaktaydı. Bir yerin büyükşehir olabilmesi için ilk önce merkez nüfusun en az 750,000 olması gerekiyordu.Ayrıca merkeze bağlı en az 3 adet merkez ilçenin bulunması  gerekiyordu. Bu kapsamda belediyenin hizmet götüreceği yerler de belediye binası merkez kabul edildiği takdirde, 50 km çevresindeki alanla sınırlıydı.

Anayasamızda bu yasa değişmeden önce yukarıda saydığımız üç birimin kendine ait özlük hakları vardı. Yani kendi haklarını arayabiliyorlardı. Dava açma ve kendi durumları hakkında karar verebilme gibi durumlar söz konusu idi.

Yeni Büyükşehir Yasası

Yeni çıkarılan 12 kasım 2012  6360 sayılı yasaya göre büyükşehir belediyelerimizin sayısı 29'a  yükselmiştir (hayırlısı olsun). Yeni çıkarılan bu yasaya göre eskisinin aksine büyükşehir kavramı artık ilin harita üzerindeki bütün alanlarını kapsamaktaydı. Yani il tamamen büyük şehire dönüşüyor. Artık  nüfusun geneline bakılıyor ve merkez ilçe kavramı fazla önem taşımıyor çünkü artık bütün ilçeler merkeze bağlanmış durumda.

Yeni Büyükşehir Yasası Eleştirisi

Yeni büyükşehir yasasına göre illerde bulunan il özel idareleri tüm yetkilerini büyükşehir belediyesine bırakıyor. Bırakmasına bıraksın da il özel idaresinin merkezden 100 kilometre uzaklıktaki bir köye  ya da belediyeye götürdüğü hizmeti büyükşehir belediyesi ne kadar götürebilecek ya da tüm bu işlere yetişebilecek mi?

Eskiden özlük hakları bulunan köyler ve belediyeler artık özlük haklarını kaybedecek. Köyler, mahalle ve belediyeler ise büyük şehire bağlı ilçe belediyesi haline gelecek ve tüm tasarruf hakkı belki buralara hiç gitmemiş belediye meclisine ait olacak...

Örnek: KÖY eskiden özlük hakkına sahip bir yerdi. Kendi ihtiyar heyeti ve muhtarı köy hakkında kararlar alabiliyor ve hemen uygulanabiliyordu. Bir çeşme yapılmak istense şimdi büyükşehir belediyesinin imar bölümüne bildirilecek. İzin çıkarsa merkezden köye çeşmeyi yapacak ekip gidecek çeşmeyi yapacak. Büyük ihtimal o pınar o zamana kurur zaten :)

Yeni Büyükşehir Yasasındaki Güvenlik Zafiyeti

Yeni büyükşehir yasası ile ilgili dikkat edilmesi gereken bir başka konu da güvenlik. Eski yasaya göre polise  il merkezi ve ilçe merkezlerini koruma işi verilmiş arazi ve köylerin korunması da jandarmaya bırakılmıştır. Yeni yasaya göre her yer il merkezi gibi olacağına göre artık polis her yere bakacak. Tabi bunun olabilmesi için mevcut kadronun en az 2 katına çıkarılması ve eldeki malzemenin araziye göre de ayarlanması gerekiyor.

Sonuç olarak bana göre bu durum bir kaç yıl böyle devam eder sonra baktılar ki işler rayından çıkıyor gene kara düzen eski sisteme dönerek herkesin kendi işini yapmasına karar verilir. O zaman da soracağız  "Madem eskiye dönecen ne diye bizi bu kadar uğraştırdın?" diye. Ama olsun bizim milletimiz değişikliği de aksiyonu da sever...