Cinayet

Konuşmak çok zor oluyor artık. Bunun bilincinde olmak daha da içime kapanmamı sağlıyor. İnsanlar her bir zerreme acı veriyorlar ve bu her şeyden daha çok üzüyor beni. Çok önceden umutlarımı keserek cinayetimi işledim. Yıpranmış enkazı anımsatan bedenim sadece kaldı bende. İnsanlar elindeki iple salıncak yapmak yerine o küçücük bedenlerini hiç düşünmeden soğuk tavanlara asıyorlar ve bunun farkına varamayacak kadar da acınası durumdalar. Sol yanımda bir yer hiç sönmeyecek alevlerle boğuşuyor. Ve ben bunu kimseye anlatamayacak kadar yalnız bir kimseyim. Gözyaşlarım zamanla lav misali daha çok yakıyor orayı... Ben karamsar duyguların içinde boğulmaktan korkuyorum. Gökyüzüne bakıyorum derin bir nefes çekiyorum. O oksijen ciğerlerimde dolaşırken bile dünyaya fazla olduğumu haykırıyor içimde. Her şey olduğu gibi yaşanıyor ve günün sonunda ise sadece donuk yüzümde adlandıramadığım o duyguyu görüyorum. Gölgelerimde kimliğimi arıyorum lâkin bir türlü yüzümdeki maskenin ardındakilerini göremiyorum... Bu çıldırtıyor beni... Uçurumda sallanıyorum ölmek istiyorum ama cesaret edip atlayamıyorum o uçsuz bucaksız yerden. Rotam hiç mutlu yöne doğru gitmiyor. Hayat denilen bu zaman kavramı beni deli ediyor... Artık aynalara bakamıyorum çünkü her baktığımda o acımasız canavarı görüyorum. Bu çok zor bir şey, günden güne daha çok yıpratıyor ruhumu. Yaşlarım gözlerimde donuyor. Ne akıyor yanaklarıma doğru ne de geri gidiyor yerine. Parmak uçlarımı eziyorum yazmasınlar diye, gözlerimi kapıyorum anlatmasınlar diye, dilimi kesiyorum söylemesin diye bu acıyı, sadece bu. Sayamadığım darbeleri hiç acımadan kalbime vurdular insanlar ve ben her darbede umutlarımı bir bir kopardım kalbimden. Bu çok zor be hayat! Kendimden utanıyorum ama sanırım yapamayacağım, kaldıramayacağım, olmayacak. Eskisi gibi mutlu olmayı, umutlu görmeyi, rahat nefes almayı, sevilmeyi, sevmeyi, gökyüzüne sahip olmayı hiç biri olmayacak... İşte bu sonsuz bir acıya ev sahipliği yaptırıyor sol yanımı... Ve uçurum ortadan ikiye ayrılıyor ben hiç beklemediğim bir zamanda uçurumun en dibine düşüyorum...

‘’O tam bir canavar her gece hayallerimi öldürüyor ve ben de ona yataklık yapıp cesetleri gömüyorum huzursuz kokan topraklara…’’


ilayda TURHAN...