Çelişki

Gece ruhumu hafifletir bir duman, alev alır gökyüzü ardında. Sanki dokunmak hayalde kalır. Yitirir beden en derinden. Yaşanılanların ya da yaşandığını zannettiğimiz şüphelerimizin gölgesinde. Ya yeşerir bir su birikintisinde ya da soluverir hiçliğinin gölgesinde. Hiç doğmamış olmayı diler kurtulmak için hapsolduğu cehennnemden ya da cansız bir ceset olmayı yeğler soluk güllerle bezeli mezarının ardında. Ne yalnızlık gölgeler onu arafla ruhu arasında ne de saklanamaz kendi zannettiği hayaletlerin ardında. Bir uçurumdu bedeni ile ruhu arasındaki. Ne bir karmaşa ne de anlamsız bir serzeniş. Yitirirdi bütün umutlarını anlamsız kelimelerin ardında. Daha da derindeydi söylemek istediği. Bazen bir fısıltı bitirir yürekteki çelişkiyi. Çok uzaktan gelir sesi, kaynağını bilmediğin bir yerden, ama onu damarlarında hissedersin tenindeki her hücrende. Acı bir refleks bitirir sende bıraktığı her şeyi. Yıkım daha da güçlenir. Sen zannettiğin aslında en büyük düşmanın şüphelerinle yarattığın yolun sonunda seni bekleyen ikinci sende. Acı bir tebessüm ardında kaybolur her şey geriye yıkık bir beden, solmuş bir çift göz. Ruhun ise sen zannetiğin limandadır, demirlemiştir kendini hiçbir zaman geri gelmeyecek o ıssız limanda...