Kağıttan Gemi

Tarihler 31 Mayıs'ı gösteriyordu. Ve haberlerde bir psikoloğun ruh ve sinir hastalıkları hastanesinde öldürülmesi en çok konuşulan konuydu. Genç psikolog Serkan Bey çalıştığı hastanede bir gece nöbetinde boğularak öldürülmüş ve sabah temizlik görevlisi tarafından bulunmuştu. Polislerin işi zordu. Çünkü böyle bir yerde herkes katil olabilirdi. Olay yeri inceleme ve cinayet masası hastanede maktulün odasını incelemeye koyulmuşlardı. Parmak izleri toplandı, fotoğraflar çekildi ve gerekli nesneler incelenmek üzere laboratuvara götürüldü. Polislerin arasında işinin ehli olan Çetin Bey ise olay yerinden ayrılmak yerine etrafı biraz daha incelemek istedi. Gözden kaçan birşey olabileceği endişesiyle odayı turlamaya başladı. Onun cinayeti çözmek için değişik metotları vardı. Maktulün tebeşirle çizilmiş şeklinin içine yatarak onun gibi durdu. Katilin ona nereden ve nasıl yaklaşmış olabileceğini anlamaya çalışıyordu. Kafasını cesedin koyduğu şekilde yana yatırdı. Yatağın altında bir kağıt vardı. Hemen onu alıp inceledi. Kağıttan bir gemiydi bu. Hemen temizlikçiyi çağırıp odayı en son ne zaman temizlediğini sordu. Temizlikçi en son dün akşam çıkmadan önce temizlediğini böyle bir şey görmediğini söyledi. Bu demek oluyor ki bu gemi Serkan Beyin odasına ölmeden hemen önce getirilmiş ve boğulurken boğuşma esnasında yatağın altına düşmüştür diye düşündü ve masaya koydu. Temizlikçi üzgün bir şekilde gemiyi seyredip konuşmaya başladı: Bu gemileri buradaki hastalardan Necip yapar. Rahmetli onu çok severdi. Necip'te onu severdi tabi hissetti herhalde, ölmeden önce vermiş olmalı diyerek üzgün bir vaziyette dışarı çıktı. Çetin Bey maktulü en son gören Necip olduğuna göre konuşmakta fayda var diye düşünerek nöbetçi doktorlardan birini alıp yanına gitti. Çetin sakin bir ses tonuyla doktoru en son ne zaman gördüğünü sordu. Necip sadece gitti diyordu o gitti. Çetin nereye gitti diye sorunca iyi insanların yanına gemiye binip gitti dedi. Çetin pek anlamayarak nereden biliyorsun iyi insanların yanına gittiğini diye sorunca herşeyi açık eden şu cevabı aldı: Gemiye ben bindirdim, gitti o gitti, iyi insanların yanına gitti gitti. Çetin şimdi anladı. Genç psikoloğun ölümündeki sır kalkmıştı. Onu Necip öldürmüştü. Genç psikoloğun ölümünden üç gün sonra; o gün odasındaki eşyaların arasında bulunan ve incelemek üzere laboratuvara götürülen günlüğünden bir kesit gazetelere ve haberlere konu olmuştu o kesitte şunlar yazıyordu:" Bugün yorucu bir gündü. Ama akşam Necip'le olan sohbetim beni biraz dinlendirdi. O sürekli gemi yapıyor. Bugün ona bu kadar gemiyi ne yapacağını sorduğumda iyi insanlar bu dünyadan giderken binmeleri için hazırladığını hatta bir tanede bana hazırladığını söyledi. Bir insanın sizi iyi olarak tanımlaması gerçekten çok güzel bir duyguymuş." 

Serkan yani psikolog onu iyi olarak nitelendiren Necip'e sorması gereken asıl soruyu sormamıştı. " Peki insanlar senin onlar için gemi hazırladığını nereden bilecekler?" diye sorsaydı belki de onların bilmesine gerek olmadığını zamanı gelince Necip'in onları bindireceğini hatta Necip'in dünyasında geminin tabutu simgelediğini öğrenebilirdi ve eğer bu soruyu sorsaydı belki kendi canını bile kurtarabilirdi.