Yitik

Image title

  Üç yıldır başıma gelen -adına imtihan dediklerinden- hep kaçtım. Bununla baş etmenin yolu bence buydu.

  Kaçış. Zamandan kaçış. Tahammülsüzlükten kaçış. O’ndan bundan kaçış. Ardı arkası gelmeyen taraflardan kaçış. Genellemelerden kaçış. Kalabalıklardan,başedememeden.

  Nereye kadar süreceğini bilmiyordum. Kaçacak yer kalmayana kadar? Kaçmama kararı verene kadar? Bu umurumda da değildi. Çünkü bir gün gücümün biteceği hiç aklıma gelmemişti. Ve gücüm bitmişti.

  Şahit olacaktım.

  Zamana, olaylara, olmayanlara, gördüklerime, görmediklerime, göremediklerime, görmek istemediklerime, görünmeyenlere. Görünene sığınanlara.

  Olacaktım. Çalışacaktım en azından. Önemli olanın da bu olduğunu her daim anımsayarak.

  Korkutmayan, müjdeleyen, zorlaştırmayan, kolaylaştıran, sevmese de sevdiren, affetmese de affetmiş sayan, unutmasa da unutmuş sayan, bazen insan olduğunu unutarak her şeyi sineye çeken, kabullenen olmayı. Sadece şahit.

  Üç yıldır sürekli kaçtım. Kaçtıklarım geride, beni bekleyen yeni kaçışlar ilerideydi. Görmedim, görmek de istemedim. Gözlerimi kapatmam yetmediğinde, sadece kapatmakla da yetinmedim. "Zindansız Yusuf" olmak ister gibiydim. Oysa kaçtığım yerlerin yeni zindanlar olduğunu görmem için varmam yeterliydi. Gördüm. Varınca.

  Yusuf olmanın mutlaka başka yolu olmalıydı. Acı insanı Yusuf yapardı belki evet ama başka yol yok muydu? Yusuf olduk diyelim. Kim kefil olacaktı? Kim evet “oldun!” diyecekti? Zindanlar mı, beni atarak? Saraylar mı,beni kucaklayarak? Yusuf’ken de zindanlardan bu kadar nefret edecek miydim? Zindanlardan bu kadar nefret etmem Yusuf olamadığımın bir kanıtı değil miydi? Yusuf’ken de zindan beni bu kadar çekecek miydi? Zindanlar bana ne zaman saray gelecekti? Zaman da zaten varlıkların olayları ardarda sıralamasından doğmamış mıydı? Sarayları zindan görmek bu kadar kolayda, zindanları saray yapmak neden bu kadar zordu? Her şeyin ‘başı’ olan ahirete ‘son’ demeleri bundan mıydı?

  Üç yıldır kaçtım. Aşktan kaçtım. Karşılığı olmayan. Sarayla karşılaşacağımı ummadan. O’ndan kaçtım sonra, mümkünmüş gibi. İdeolojilerden kaçtım, her türlü. Yemeklerden kaçtım. Sonra uykular benden kaçtı. Engellemedim.

  Kabullendim artık. Zindansız Yusuf olunamayacağını. Başka yolun da olmadığını. Yusuf olmak için gerekliyse zindan ona koşmaya razıydım. Koştum. O’na.