Eskiydi, Güzeldi

İçim acıyor, özlemin rahat vermiyor bana, ansızın aklıma geliyor, harap edip gidiyorsun zihnimi. Hiç bilmiyorsun beni, en kötü günlerimde yanımda olan sen, şuan ne halde olduğumdan bi habersin. Görmüyorsun, bilmiyorsun ve duymuyorsun en kötüsü de umursamıyorsun. Yıkık, dökük, bitap haldeyim fakat hâlâ seni merak ediyorum, senden gelecek bir haberi bekliyorum. İyi misin mesela, yeni şiirler yazıyor musun hâlâ? Ama nerede olduğunu biliyorum,o kızın yanındasın. Sahip olamadığım ve asla da sahip olamayacağım  her şeye sahip olan, benden geçip giden anılarımızı, güzü gelmiş yaprak misali gün geçtikçe solan hayallerimi ve seni benden alan fakat kalbimden asla alamayacak olan, gecemi günüme karıştıran, bir defa bile sarılamadığım kollarında bedeninle bütünleşen, doya doya bakamadığım gözlerinin içinde kaybolan, ansızın gelip bütün hayallerimin sahibi olan kız.. Benim en büyük acım onun en büyük mutluluğuydu. Ben ağladıkça o gülüyor, ben soldukça o yeşeriyor ve ben öldükçe o yeniden doğuyordu. Kalbinin, şiirlerinin yeni sahibi, gecelerinin yeni yıldızı olmuş, aklından kalbinden bana dair her şeyi silmişti. Hikayemin üzerini karalamış ve kendi hikayesini yazmıştı. Beynimi kurcalayan tek bir soru var; Acaba benim hikayemden küçük de olsa bir parça kalmış mıydı sende yoksa üzerine yüklenen ağırlığın altında ezilmiş ve okunamayacak hale mi gelmişti?