Mazide Bir Durak

Hani o meşhur soru var ya, küçük çocuklara sorulunca gözlerini kocaman açarak: ''ben'' diye başlayıp bir sürü şey anlatırlar. O heyecanlarıyla karşındaki insanları bile inandırırlar. İşte o miniklerden biri de bir zamanlar sendin. Bir anlatmaya başlardın, inancın karşındakini büyülerdi. ''yapamazsın'' diyenlere o küçücük aklınla posta koyup, hayaline sahip çıkardın. Çünkü senin lügatinde yapamam değil yapabilirim vardı. Ama büyüdükçe o zehirli kelime ve türevleri girdi kalbine: Yapamam, bizden geçti artık, ben kim... vb. Kurtulamadın onlardan. Şimdi soruyorum sana güzel dostum: Yok mu senin ücra köşelerde terk ettiğin hayallerin? Onları kurarkenki heyacanın ve sevincin hala senin içinde onlar bir yere gitmedi, sadece, sen onları tozlu raflara attın. Şimdi o tozları silip eski dostlara sarılma vakti.

 Ve güzel dostum, tut sana küskün o çocuğun elinden ve hayallerinize yürüyün.  :) 

Şimdilik hoşça kal dostum.