Kader

 İçeri girdiğinde onu tuvaletten gelen kötü koku karşıladı.Evin her tarafı pislik içindeydi.Ama onun bundan rahatsızlık duyduğu yoktu.Kokuya aldırış etmeden girdi tuvalete.İşini hallettikten sonra hızlıca ellerini yıkadı.Salonun açık olan camını kapadı.Sessiz ve kimsesiz sokağı izledi bir süre.


 Uzun zamandır yazı yayınlamadığı blog sitesi aklına geldi.Sitesi için bir kitap incelemesi yazmayı düşündü ve hemen eline bir kitap aldı.Kitabın adına ve yazarına bakmamıştı bile.Hızlıca okumaya başladı.


 Kitap baş karakterin doğduğu yılları anlatarak başlıyordu.Soluksuz bir şekilde okuduğu kitabın otuz yedinci sayfasına gelince şaşkınlıkla duraksadı.Tam bu sayfada baş karakterin ergenlik döneminde yaşamış olduğu bir lunapark macerası anlatılıyordu.Şaşırtıcı olan aynı macerayı aynı dönemde kendisininde yaşamış olmasıydı.O da  kitapta anlatıldığı  gibi korku içinde gondola binmiş ve yanında oturan kızın kucağına kusmuştu.


 İçini büyük bir endişe kapladı.Kitabın ilerleyen sayfalarını da hızlıca okumaya başladı.Okudukça daha çok şaşırıyordu.Çünkü kitapta bahsedilen olayların aynısını kendide yaşamıştı.Kitabın kendi hayatını anlattığını düşünmeye başlamıştı.


Kitabın ilk sayfalarına bir daha  göz gezdirdi.İlk sayfaların çoğunluğunda çocukluk anıları vardı.Çocukluk anılarını tam anlamıyla hatırlayamıyordu.Ama ilk sayfalarda da onun hayatıyla çelişen bir bilgi yoktu.Hemen kitabın ismine baktı.Kitabın ismi "Tanıdık Bir Ölüm"dü.Yazarın ismi ise hiç bir yerde yazmıyordu.Kitabın kapak resmine baktı.Kapak resminde koyu bir gölge vardı.Gölgenin tam kalbinden kanlar akıyordu.


Elleri titriyordu.Zaman kaybetmeden bilgisayarını açtı ve kitabın ismini internette arattı.Hiç bir sonuç bulamadı.Kitabı tekrar eline aldı.Elinin titremesi hızlanmıştı.Ani bir kararla kitabın son sayfasını açtı.


Son sayfada sadece iki satırlık bir yazı vardı.O iki satırlık yazıda aynen şunlar yazıyordu;"Titreyen elleriyle kendi hayatını anlatan kitabın son sayfasını okuyordu ve kapıyı kırarak içeri giren siyah maskeli bir adam onu tabancasıyla vurarak öldürdü."Kitabı yere fırlattı ve kapıya koştu.Kapıyı içeriden kilitledi.Kapının önüne bir kaç sehpa ve sandalye koydu.Mutfaktan bir bıçak aldı ve heyecanla bekledi.


Bir kaç dakika bir şey olmayınca heyecanı azaldı ve kitaptakilerin bir saçmalık olduğunu düşündü.Çünkü kitapta kapıyı kilitlediği ve eline bıçak aldığı yazmıyordu.Yani kitap onun hayatı falan değildi.Peki benim hayatımda yaşanmış anıları nasıl biliyordu ? Ve neden internete kitabın adını yazınca bir sonuç bulamadım?diye düşündü.


Tam bu sırada elinin istemsizce hareket ettiğini fark etti.Bıçağı tutan sağ eli onun kontrolü dışında hareket ediyordu.Neler olduğunu anlayamıyordu.İçinden bir şey ölümü istiyordu.Hemde delicesine.Beyninde yankılanıyordu çığlık sesleri.Bu onun çığlıklarıydı.Kalbine saplanan bıçağın acısıyla çıkan çığlıklar.Sağ eli bıçağı kalbine saplayıp ileri geri oynatırken hiç bir şey yapamıyordu.Kendini kaderin mutlak gücüne teslim etmişti.