Anton Çehov

Durum hikayesinin öncüsü olarak görülen Anton Çehov, 1860 yılında Rusya'nın taşra kenti olan Taganrog'da doğdu.Dört çocuklu bir ailenin üçüncü çocuğu olarak dünyaya gelen Çehov'un babası dini eğitime önem veren bir bakkaldı.Bu yüzden Çehov'u her pazar günü kilise korosuna gönderirdi.


Çehov orta öğretimden sonra liseyi kentte okudu.1879 yılında liseyi bitirdi ve Moskova'ya ailesinin yanına gitti.Burada Moskova Üniversitesi Tıp Fakültesi'ne yazıldı.Bu dönemde ailesinin geçimine katkıda bulunmak için bir mizah dergisinde kısa hikayeler yazdı. 1884 yılında çeşitli hastanelerde görev almaya başladı ve Bukalemun adlı ilk öykü kitabını da bu yılda yayımladı.


1887 yılında "İvanov" adlı bir oyun yazdı.Bir yıl sonra çıkardığı "Alacakaranlık" adlı öykü kitabıyla Puşkin Ödülünü kazandı.


1897'de "Köylüler" adlı uzun öyküsünü yayımlattı.


1898'de sanat tiyatrosunu Stanislavski ile birlikte kuran Vladimir Nemiroviç-Dançenko, Çehov'un "Martı" adlı oyununu sahnelemek için izin istedi. Çehov'un izniyle sahnelenen bu oyun büyük bir başarı elde etti.


1904 yılında, eşi ve ünlü tiyatro oyuncusu Olga Knipper'le gittiği Badenweiler'de ölen Çehov,çarlık dönemindeki siyasi çıkmazları,basit insan yaşantılarını büyüteç altına almaktaki ustalığı,Tolstoy'u hayran bırakan yalın ve ölçülü biçemi,gelenekselliği aşan anlatım biçimiyle dünya edebiyatının ustaları arasına katıldı.


"Memur'un Ölümü" Hikayesinden alıntı;


Çerviakov, evine giderken şöyle düşündü: "Bunda hiçbir alay yok.Bir türlü anlayamıyor,bir de general olacak.Öyle ise artık ben de bu palavracıdan af maf dilemem.Canı cehenneme!Ona bir mektup yazarım.Ama bir daha gitmem."Çerviakov evine giderken böyle düşünüyordu.Generale mektup yazmadı.Düşündü taşındı,ama bu mektubu bir türlü toparlayıp yazamadı.Ertesi gün kendisinin gidip işi anlatması gerekti.

General sorgu dolu gözlerini ona diktiği zaman Çerviakov:

-Dün efendimizi,buyurduğunuz gibi,alay etmek için rahatsız etmeye gelmemiştim.Aksırırken üstünüzü başınızı berbat ettiğim için özür dilemeye gelmiştim.Alay etmek benim ne haddime? Bizler alay etmeye kalkarsak o zaman,efendime söyleyeyim,insanlara saygı kalır mı?

Mosmor kesilen,sapır sapır titreyen general,birdenbire:

-Defol! diye bağırdı.

Dehşetinden kireç gibi olan Çerviakov,bir fısıltı halinde:

-Ne buyurdunuz? diye sordu.

General ayaklarını yere vurarak:

-Defol! diye tekrarladı.

Çerviakov'un karnında bir şeyler koptu.Hiçbir şey görmeden,geri geri kapıya gitti,sokağa çıktı,yürüdü.Bir makine gibi evine gelince,üniformasını çıkarmadan,kanepeye uzandı ve öldü.


 Sözleri:


-Bilgi, siz onu pratiğe dökmediğiniz sürece bir değer taşımaz.


-İnsan inandıklarıdır.


-En tehlikeli insan tipi az anlayan çok inanandır.


-Hayat seni güldürmüyorsa,espriyi anlamadın demektir.


-Çok zamandır şampanya içmemiştim.(son sözü)



Eserleri:


Hikayeleri:

-Altıncı Koğuş

-Edebiyat Öğretmeni

-Talebe

-Hancı Kadın  

-Maymun İştahlı

-Frenk Üzümü

-Memurun Ölümü

-Köpekli Kadın


Oyunları:

-Ayı 

-Teklif 

-İvanov 

-Martı

-Vanya Dayı 

-Vişne Bahçesi