Güzel Günler

Batılı yıkmak için kuşanılan kılıcın kabzasındaki bir dirhem gümüş olmak... "Gün gelecek bu yolu tutanlar dahi bu yolla haşr olunacaklar!" sözüne talip olmak... Ömer'in adaletini örnek almak ve Eyyüb'ün (a.s) sabrını...Hep küçük çekirdeklerin ağaç olacağı günü hayal etmek ve o umutla sulamak en verimsiz toprakları... Güzel çiçekler güzel iklimlerde açacağından iklimi değiştirmeye çabalamak...  Erimeyecek buzullara güneş olmak ve kurak vadilere yağmur... 

Siması tebessümü unutmuşlara bir umut tebessümü öğretmek... Belki öğretirken öğrenmek bir şeyleri belki de öğrenirken öğretmeye çalışmak...Son nefesini düşünmeden soluksuz vadilerde soluk aldırmaca oynamak. Ölenleri geri getirememek ve hatta gelenleri öldürmeyi akıllardan silmek... "Güzel günler gelecek" ümidiyle günleri güzelleştirmeye güneşini koyanlardan olmak... 

Karşılıksız bir alışverişe en büyük yatırımı yapmak belki delicesine. Deli olmak hayır "mecnun" olmak en sevgiliye. Sevgiyi yaratılmış her şeyden çok sevmek. Yahu "Celal" sıfatına da "Rahman" sıfatına da aynı aşkla bağlanmak. Yani aşkı yaratana aşık olmak. Layıkıyla O'nun adını yarattığı diğer her şeye duyurma çabasıyla haykırmak enerjin tamamen tükeninceye dek. Tükenmek,tükenmek,tükenmek...Küllerinden tekrar doğmak, uyanmak her yeni güne yepyeni bir aşkla aynı sevgili için. Nefis duvarlarını, dava tokmağıyla ölünceye dek yıpratmak. Belki yıpranmak da biraz. Biraz yıpranıp çok çalışmak çalıştıkça yıpranmak; yıprandıkça çalışmaya çalışmak... Bilmecesini anlayamayacağın sorunların cevabına vâkıf olmak." Bir ateşi yanan bilir " e yanan olmak.  Bilmek bildiğini zannettiği tüm doğruları hissederek.

Etiketler: Esra Nur yazıları