Zincir

 Bütün kuşlar kanatlarını özgürlüğe açtılar.Bütün çiçekler baharı müjdelemek istediler.Ve tüm zincirler hakiki suçluya kenetlenmek...Hepsi adaleti hedefledi cehalet nedamet gözyaşlarını döker; cahiller, cahilleri kandırırken.

   Yıldız olamadılar, fakat yılmadılar da acımasızlıklarından. Gül kokamadılar koklayamadılar, ve ansızın kurutmaya yeltendiler tüm gülleri.Güneş olamadılar, gölge etmeseler başka ihsan istenmezdi lakin aydınlıklara düşürülecek en büyük gölgeydiler.Tüm kışlar baharın habercisiydi , haberden habersizlerdi,çalmaya çalıştılar. Gözyaşı kurtuluşken şu imtihanlar deryasında,ağlatmayı kendi kurtuluşları sandılar. Anlamak zor değil,anlaşılmak zor. Kolayı başaramadı,anlayamadılar. Nefislerinden çok daha fazla hizmet ettiler şeytana,"şeytanın askerleri" oldular da"Biz güçlü bir orduyuz" dediler. Onlar orduydu bu doğru.Lakin güç Allah'ındı bilemediler.

 Gözlerine perde indirildi göremediler, kulaklarına, zihinlerine... Kendilerince kuralsızlığı kural koydular.İkrime'nin elleri neden çolak oldu bildiler mi? Ebu Leheb  nerede? İnce ince hile dizdiler fasıklık iplerine. İnce ince... 

 Davayı sevmediler, sevmek davaları olmadı."Bu dava büyük" tü, ağır davaların ağır mağlubiyetleri olurdu.Hak ile yarışa girilmezdi, girdiler.Sonucu belli bir savaşı ebediyen kaybettiler...

(Nerede o davasını güttüğünüz ortaklarınız diyeceğiz) /En'am 22

Etiketler: Esra Nur yazıları