Gayr-ı Mümkin

Ben sana değil imkansıza aşık olmuşum seni ilk gördüğümde imkansızlık denizine dalmışım. Şimdi de kıyıdaki duran hayaline ulaşmak için durmadan kulaç atarım ve kulaç attıkça hâlâ yerimde sayarım.

Artık canım acımıyor benim kor oldu içimde ki ateşim. Alev alırsa eğer, söndürüyor onu gözyaşım. Seni sevdiğimden beri ne bir dostum var ne bir arkadaşım. Evet kimsem yok benim, çünkü yalnızlıktır benim tek yoldaşım. Kendi kendimle konuşur kendi kendime nasihat ederim ama hiç bıkmam seni sevmekten. Benimle konuşmuyorsun bile bugün hatta sebebini bile söylemiyorsun. Bense sadece bekliyorum gün gelir devran döner mi bilmem ama bekliyorum. Sende sev benim gibi, sevde anla halimden, imkansızlığın ne demek olduğunu aşk acısı çekmenin ne demek olduğunu bil diye bekliyorum. İnan seni severken ölmek bile zor geliyor yaşamayı söylemiyorum bile. Ama ben halimden memnunum dedim ya geçen müstehak bana bu.

Sende haklısın sen kiim, ben kim, benimkide iş mi yani gitmişim dünyanın en eşsiz insanına deli gibi aşık olmuşum. Sadece aşklada sınırlamayıp deli gibi tutulmuşum. İnanmassın bana belki, senden gayrısını gözüm görmez olmuş ve ben meleğim, sana delirecek kadar bağlanmaşım. Dedim ya kendi kendimle konuşur olmuşum.

Bazen görüyorum ya seni, işte o duyguyu bir anlatabilsem kaleme sayfalar dolusu ağlar kağıda. Sigaramın dumanından kelimeler uçar yanına ama yok işte olmuyor. O duygu ne yazıya ne hayale sığıyor sadece hissettiğim elim ayağım buz kesiyor. Peki son bişey daha: Bir gün öldüğümü duysan ne düşünürsün çok merak ediyorum mesela yarın. Öldüğüme mi pişman olursun? yoksa ölmeden az daha öldürmediğine mi?

Sana saçma gelebilir bunlar biliyorum ilk başta banada öyle geliyordu ama ben kendimle sohbet ettim dinledim, halimi sordum kendime ve dedim ki boşverme sakın ola vazgeçme devam et seni seveceğinden değil ama ondan başkasını sevemeyeceğini görsün diye. Zaten ben beni sev diye sevmemişim ki seni, sevmişim ben seni sadece sevmenin ne demek olduğunu bil diye.

İşte demek istediğim imkansızlıktır aşkı ölümsüz kılan, konuşturmayan dilimi bağlayan ve sadece yazdıran...

KAZIM EMRE AĞRALI