Eylül

Rüzgârından mıdır, yağmurundan mıdır bu hoş seda;

Severim ben Eylül’ü,

Uçuşur etekler, dağılırken saçlar,

Baharı son olsa da,

İlklerin olmasını istersin,

Aynı anda hem gülmek, hem ağlamak gibidir Eylül,

Yeni bir başlangıç,

Bir heyecan ki; yürümeyi öğrenen bebek gibi telaşlı,

Sevinçli bir o kadar,


Gelmek üzere gidenler de gelir Eylül’de

Hasretler biter,

Bir dahaki ayrılığa kadar zaman tanır sana,

Kavuşmayı sever, özlemini unutursun,

Sanki hiç gitmemişler gibi,

Bir bakış, bir tebessüm; dünyaları verir sana,

Ama bir de gelmeyecek olsa da, gelecek gibi beklenenler vardır,

Onlar gelmez Eylül’de,

Ne bu Eylül’de, ne de başka bir Eylül’de..


Yüreğimde bir coşkun deniz gibi, bazen masmavi bazen de duman grisi,

Kabarır, yalpalar, kıyıya vurur,

Öyle ya; taze balıklarda Eylül’ de çıkar,

Balığın özleminden midir? Bilinmez,

Severim ben Eylül’ü..