Ama Belki!

Ya tutarsa gibi oldu sanki başlık.

Çok zengindir onlar. Yemedikleri, içmedikleri, giymedikleri yoktur. Gezmedikleri yer, yurt içi yurt dışı olsun kalmamıştır. Her şirketin üst düzeyinde muhakkak tanıdıkları vardır. Evleri, arabaları, yazlıkları, yatları, tekneleri vardır. Her türlü davette bulunurlar. Partiler verirler. Çoğu birkaç dil birden bilir. Özel okullarda okumuşlardır. Naziktirler ( sözde). Asil bir ruhları vardır hep (sözde). Sözleri vardır, her yerde geçen. İşçileri vardır, kısıtlı maaş ile köpek gibi besledikleri. Korumaları vardır, sabahtan akşama kadar gezdirdikleri.

Ay! Ne çok varlıklılarmış be! Saysanız daha neler neler çıkar. Görgülü insanın hali başka oluyor tabi :). Öyle bir halleri oluyor ki sanki beni satın almış. Çok gördüklerinden dolayı burunları kalkıyor. Tok açın halinden ne anlar sözü bunlar içindir işte. Sanırlar ki herkes kendileri gibi yaşıyor. Uzaktan herkesin yaşantısına burun kıvırıyorlar. “ ay ne kadar banel.” Sensin banel. Hayatta her şeyi gördüklerine bildiklerine inanırlar. Çevrelerine hiç bakmadıkları için dünyadan haberleri yok. Kim hangi şartlar altında yaşıyor bilmiyorlar. Birde bunların sonradan görme olanları var, onlar daha beter bana göre. Ne yaşamışlar ne görmüşlerde ne bilecekler. Bütün gün havyar, ıstakoz yiyen insandan ne bekleyeceksin. O yemeklere verdikleri paralar, asgari geçim sağlayan bir ailenin iki aylık Pazar parası. E tabi bunlar pazarada çıkmadıkları için bilmezler.

Geçenlerde televizyonda haberlerde gördüğüm bir olayı anlatayım size. Bir ünlünün bankadaki 50 bin dolar parasına dolandırıcılar zimmetlerine geçirmişler. Başka bir ünlünün tam 27 villasını üzerlerine yapmışlar. Hayır yanlış yazmadım tam olarak 27 villa idi. "27" bir tane iki tane yetmemiş yani. Sülalesi kalabalıksa olabilir tabi:) Birincisi harbiden o kadar parayı mezara mı götürecekler anlamıyorum. Biriktirmişte biriktirmiş. Bu kadar sokaktan ekmek toplayan, aç insan varken... Millet bir tane ev alabilmek için emekliliğine kadar çalışıyor, bankalardan krediler çekiyor, bir ton borçlanıyor, nihayetinde ölene kadar yine onun borçunu ödüyor. Bunlar kudurmuşlarda kudurmuşlar. Ama gelip bir sorsanız çok mükemmeller, görmüş insanlar… Neyi görmüş? Adam akıllı fakirlik mi görmüş, aç kalıp sokaklardan ekmek mi toplamışlar, ya da mendil mi satmışlar, kira veremeyip evlerden mi atılmışlar, parklarda mı yatmışlar, belediye belediye gezip yardım mı istemişler… Ne görmüşler ne?

Parası olan herkes iyi giyinmesini, yemesini, içmesini bilir zaten. İyi eğitim alıp, sosyeteye karışır zaten. Bu mu görgü? Hiçbir şey görmemiş, bir şey yaşamamış görgüsüzler işte. İnsanlara yüksekten bakmalar, sürekli para teklif edip satın almaya kalkmalar… Kendilerini ölümsüz sanmaları… Zenginin parası züürdün çenesini yorarmış mevzusuyla karıştırmayın sakın. Onların maddiyatından bahseden yok. Benim sorun ettiğim bu havaları kime, neye? Daha da olsun daha da olsun düşüncesi nedir arkadaş. Millet aç, millet yoksul. Utanmıyorlar mı anlayamıyorum. Yaşıyorsun madem yaşadığın ile kal. Neden bana tepeden bakıyorsun? Sahip oldukları her şeyin bir yangına, bir sele, bir iflasa baktığının farkında değiller mi acaba? Yoksulluk değil ama bana göre fazla zengin olmak ayıptır. Çünkü komşusu açken tok yatan bizden değildir. Gerçeği bu durumu çok da sıkıntı yaptıkları yok zaten. Tek dertleri “Üstü açık arabamda, kızlarla beraber yolda sürat yapayım ve öleyim. Oley çok eğlenceli.” Artık fazla rahatlıktan canları sıkılıyor saçma sapan şeylere kalkışıyorlar. Sex partileri gibi. Hani bir laf vardır bilir misiniz bilmem, insan delirince ya saçı ile ya da başka bir şeyi ile oynarmış o hesap. Ya da durup durup birilerine sataşıyorlar. Sırf can sıkıntıları gitsin diye. Kendilerine güvenleri zaten sonsuz olduğundan, bir sorun çıksa anasına babasına söyler onlar da sevgili yavrularını kurtarırlar zaten.

Kaç tanesi var böyle. Suçu işler, babasına anlatır, sevgili babası da çocuğunu kurtarmak için elin garibanının üstüne yıkar. O da zaten paraya muhtaçtır, birkaç 10 binliğe kabul eder. Yok mu bunların örnekleri, uyduruyor muyum? Hayır. Yazık ki böylelerinin çocukları istedikleri meslekleri icra edebiliyorlar. Torpilli torpilsiz. Ne fark eder? İmkanın olacak ki bir şeyler başarabilesin. Gerçeği her türlü imkana sahip olup, teneke olanlarda çok. Neticede herkesin kaderi iki kaşının arasında yazılıdır ve kimin ne olacağı hiç belli olmaz. Herkesin sınavı kendine. Kimin ne malı mülkü varmış o bizi hiç ilgilendirmez. Bizi ilgilendiren kısım, ahirette de arazileri, şirketleri varmış gibi davranmalarıdır. Burun kıvırmalarıdır. Varsın kıtanın yarısına sahip olsun. Kimsenin günahını ben çekmeyeceğim neticede. Ama biraz utanmaları, vicdanları var ise kıtanın diğer yarısındaki insanlara bir faydaları olsun. Çünkü onların, varlıklı olanlara hiçbir zararları yok.