Olasılık

İnsanın yapamayacağı bir şey var mıdır? Olasılık dışı olan? İnanç gerçekten başarmaya etken midir? Bir çok şeye inancım vardı ama imkanlar olmadıktan sonra inancın ne anlamı var? Şu an eğer doğru bir şekilde odaklanır isem uçabileceğime bile inanıyorum. Ama bunu yapabilen kaç kişi var? Tabii insan yapabileceği işleri hayal etmeli ve inanmalı diye düşünenler olabilir. Ama inanın ki olasılık içi olan her inancım şuan olasılık dışı. Uçmak gibi! Hayaller imkanlar dahilinde olabilecek şeyler. Gerçeği bu durum hayal kavramını biraz boşa çıkarıyor. Eğer sınırlandırır isek zaten o hayal değildir. Hedeftir. Her ne ise. Ve insanlar kendi imkanlarını kendileri yaratamazlar. Küçük bir çocuk iken yada bir genç iken hayallerin için imkan yaratamazsın. İnsan bir şeylere bağlı olarak yaşar. Anne, baba gibi… bağımlı olan biri, nasıl imkan yaratabilecek özgürlüğe sahip olabilir ki… ne yapar iseniz yapın kısıtlısınızdır. İmkan bir yere kadar imkan. İstediğiniz özgürlüğe sahip olsanız bu sefer maddi imkanınız yoktur. Neticede yine engelleriniz vardır. Hem özgürlüğe hem imkanlara sahip olanların ise inançları ve hayalleri yoktur. Ne ilginç değil mi?

Belki de bu durum yani imkansızlık durumu hayatta neyi ne kadar istediğimiz ile alakalıdır. Belki de istediğimizi gerçekten isteyip istemediğimizin sınavıdır imkansızlık. Bu konuda bazı inançlarım var. Belki bu inanç avutulmak için benim uydurduğum bir hayaldir. Ben hep yapmak istediklerim konusunda geciktim. Çok istedim ama geciktim. Bu gecikmeyi ise “ demek ki bir el tarafından engelleniyorum. Doğru zamanın gelmesi için, bir vurgun yapabilmek için bekletiliyorum.” Diye düşündüm. Muhakkak bir gün amaçlarıma ulaşacaktım. Çünkü Allah içime bu arzuyu vermiş ise bu boşuna olmamalıydı. Farklı bir yanım olmalıydı ki farklı düşünüyordum. Buna inanarak gerçekten istemeye devam ettim. Hala olduğu gibi…

Bu inanca sahip olan tek kişi olmadığımı biliyorum. Eğer o kişilerden biri beni duyuyor ise şunu söylemek isterim: sakın vazgeçme! Ne derler ise desinler vazgeçme. Kendinden olma. Onlar gibi olma. Kendini asimile etme. Keşke yüzüne söyleme imkanım olsa. Ne kadar ciddi ve samimi söylediğimi görürdün. Çevrene bir bak. İnsanlar meydanı çok boş buldu. Çünkü sen ve benim gibiler konuşmuyoruz. Ortamı namertlere bıraktık. Tanıdığın insanları düşün. Hangisi neyi senin kadar istiyor? Kim senin gibi davranıyor, konuşuyor? Bir gün iyi bir gün kötüler. İltifat yağdırdığın zaman el bebek gül bebeksin. Ama sözlerinin üzerine bir söz söyle, fikirlerine zıt bir fikir savun bak ne akraba kalır ne arkadaş ne aile… Bir anda en kötüsüsündür. Amaçsız, tüketime yaşıyorlar. Birde başkalarını beğenmiyorlar, insanları kıskanıyorlar. Sen sakın dinleme! Caydırmaya çalışsalar da “ aman ne yapacaksın da ne olacaksın?” deseler bile sen dinleme. Onlar kıskançlar. Emin ol başarını görmezden de geleceklerdir. Ama en azından onların istediğini vermemiş olacaksın. Sen zaten kimseye göstermek için istemiyorsun ki kendin için istiyorsun. Ama emin ol. Gözleri üzerinde olacaktır. Tıpkı fesatlar gibi. Ve lütfen bana yardımcı ol. Işığını söndürme. Hayallerine sahip çık. Sağlamsın, sağlam kal!