Cumartesi Sendromu

Hangi gün batımında hata yaptık ki

Mavi bir geceyi mi üzerine benimsedin sen 

Lacivert bir gökyüzü mü hayal ettik, hangi gezegenden geldin sen?

Siyah yoktu öyleyse, kırmızıya da hiç güvenmedin sen.

Kafanı kaldırıp seyrettiğin bu gökyüzü, bakışlarına lanet yağdırıyor.

Sevişmek diyor yaşlı Ay, ''Sevişmek'' bu gökyüzü altında yapılan en masum şey.

Hayret ediyor bütün gezegenler sevişmeyişlerimize.

Emekli bir amca tereddüde düşüyor, bir güvercin yine de üşüyor öylece.

Cumartesi geliyor sonra, her cumartesi sanki biraz daha uzak bana.

Ve salı peşpeşe tekrar ediyor haftalar içinde. 

Gelmese diyorum, gelmese Cumartesi. 

Bu yaz Cumartesiler ne soğuk geçer diyorum, Salılar ne sıcak.

Tıpkı güzel bi apartman altı sığınak misali, sevişiyorum gözlerinde.

Aksilik bu ya yabancı meyhane şarkısı dolanıyor dilime, nakaratını başa alıp devam ediyorum.

Bir kamyon devriliyor kulaklarımda, fren seslerinin o acı o iğrenç cızırtısı orkestra oluyor beynimin içinde.

Şefe verilen son selam bu.

Bu cumartesi hiç de kötü değildi hani.

Bir balıkçı teknesi yankı yapıyor limanda. Ağa takılan balıklar gibi çaresiz oluyorum.

45 yaşında bir kadın, çirkin bir gülümseme bırakıyor gözlerime. 70 doğumlu bir amcayla da aynı masada oturuyor.

Beyfendide yüzüğün izini saklama çabası gözlere yansıyor.

Yaşlı amca silkeliyor beni.

''Sakin olun beyfendi'' diyor başucumda ucube bir kadın.

Tabutunu yadırgayan ölüler görüyorum rüyamda, sessiz ölüler, gürültülü ölüler ve köşedeki yalnız ölüler.

Ucube kadın tekrar ediyor cümlesini, bense duymamak için kulaklarımdan duyma yetisini alıyorum.

Ağır kaçıyor biraz sessizlik,

Fahişeler gülüyor hayalimde, o acaip partilere alışkın gülüşler.

Alkolden ağlarken ortaya çıkan gülüşler. Bir hayat kadını çok ciddi bu gece.

Ezberimden küfürler söyledikçe duyma yetim açılıyor nakaratını tekrar ediyorum şarkının, Cumartesi bitmiyor.

Mavi geceyi çekip alıyorum üzerinden, kusura bakma tenin üşütüyor geceyi.

Laciverte çalan hayallerini çalıyorum, üzgünüm düşlerin kaçırır yıldızları.

Sana sadece kırmızıyı bırakıyorum. Salıyı Cumartesiyi de ben alıyorum.

Yanında kahveringi bir bilekliği de himayem altına alıyorum.

''İstediğin oldu mu?'' diyor bir melek.

''Benim istediğim bu değildi, benim istediğim sendin'' diye fısıldıyorum kulaklarına.

Ne uzun geceymiş bu cumartesiyi salıya bağlayan gece.

Bu Cumartesi Hiç te Kötü Değildi Hani!!