Bil(me)diğim En Güzel Beyit

‘’Gel derse Fuzuli ki güzellerde vefa var

   Aldanma ki şair sözü elbette yalandır.‘’

Bildiğim en güzel beyitle tanıştırmak istiyorum sizi. Bakmayın öyle çok iddalı başlayıp, bildiğim dediğime. Aldanmayın bu da şair sözüdür :)

Fuzuli nin,’’Aşka Sevdalanma’’ şiirinin bitişidir bu beyit. İlk bakışta gözüme çarpan ve tebessüm ettiren bir Fuzuli inceliği yatar. Yine bir Fuzuli paradoksu desek yanlış olmaz sanırım.

Eğer şair sözü yalansa ki kendisi de bir şairdir o zaman bu sözüne aldanmamak lazım, yalandır yani şarin doğru söylediğine çıkar bu eğer şair doğru söylüyorsa şairlere aldanılmaması gerektiğini söylüyor eğer öyleyse …

Gerçekten tebessüm ettiren bir paradoks. Bir ikilemde kaybettiriyor kendimizi Fuzuli. Sadece mantık oyununa mı soyunmuş Fuzuli dedim incelemeye devam ettim ki beni daha da etkilemeye devam etti. Şu an okuduğum okul ve bölümden dolayı matematiksel ispatlarla önermelerle içli dışlıyım ister istemez. Bu beyitte gerçekten tuhaftır ki evet bu şiire ait bir beyit, bilimsel bir önerme kalıbı yatıyor ve bahsettiğim sonuca varıyor. Acaba bu noktada şunu mu sormalıyız:

Doğru ve yanlış ne kadar zıt şeyler ?

Devam ediyorum şiirin tamamına hakim olup tekrar düşünmek istiyorum. Yoğun bir şekilde çaresizlik kokuyor. Şair yazsa çare değil düşmüş bir kere içine. Yazmasa içi rahat etmeyecek. Yazmış yazmasına da ben yine kendimi ‘’Aldanma ki şair sözü elbette yalandır’’ da buluyorum. Okuyup tekrar tüm yazdıklarına geri dönüyorum. Sonra tekrar sona sarıyorum. Okudukça daha az anlıyorum bu şiiri. Düşündükçe daha az anladığımı farkediyorum.

Eğer bir paradoks varsa şiirin tamamı paradoks bence. Bu derinliğin tanıdığım kokusu, bu Fuzuli... Paradokstan bahsetmeyi de geçtim. Bu aşkın, aşıktaki doğası bence. Evet, evet buram buram bu çaresizliğe, bu derinliğe, bu sonsuzluğa çıkıyor her sokak.

Bu mevzuyu doğrudan, yanlıştan kopartan, güzelden, vefasından vefasızlığından artık çıkartan bir şiir. Aşkın bizatihi kendisi bu şiir. Aşkın doğrudan kendisine olan bir sevdayı anlatan bir şiir. Aşka sevdalanma… Aşka sevdalan-ma…

Bitti demişken sersem bir şaşkınlıkla tekrar bir tebessüm alıyor yüzümü. Bu bahsettiğim aşkın kendisine olan sevda, bu aşk, şiirde bahsettiği üzere tekrar düşünülse ki evet düşünülebilir. Sadece derinliğimiz arttı mantıksal olarak devam edebiliriz böyle düşünmeye. Ve ben kendimi yine o özette, o muazzam sonda buluyorum:

 

‘’ Aldanma ki şair sözü elbette yalandır...’’