Şeyh Fethullah Hamidi Olmak

Bir insan düşünün, kendisini iyiliğe adayan, Muhammedin'in yoluna adayan. Bir insan düşünün tek bir sözü ile binlerce insanı himayesi altına alan, tek bir sözü ile yasaları dinlememeyip ve insanlık tarihi adına karar veren, bir insan düşünün rahmet ettikten sonra bile saygı ile anılır ve bir insan düşünün 'azizim' diye hitap edilir. Evet Şeyh Fethullah Hamidi olmak kolay olmasa gerek.

Bu aralar 1. Dünya Savaşı tarihine merak saldım , yerli ve yabancı kaynakları okudum, Ermeniler için çıkan yasada Süryanilerin etkilenmesini gördüm, belgeseller izledim, elimde ki kitapları gözden geçirdim ve daha önce ismini duyduğum çok değerli bir şahsiyetin adını duydum belgesellerde. Şeyh Fethullah Hamidi.

Peki kimdir bu önemli şahsiyet, nedir? Şeyh kelimesi ne anlama gelir? İsterseniz önce bunları cevaplayalım. Şeyh bir ilim dalında ihtisas etmiş olan kişi ya da Şeyh, tasavvufta, kendisine bağlanan insanları tarikat kuralları içinde eğiten mutasavvıftır. Kısacası dini bilgisi çok yüksek olan ve dini yorumlayan kendini ilah yoluna adayan, ilah aşkı ile yanan kişidir.

Peki Şeyh Fethullah Hamidi kimdir? 1873 yılında Kayapınar (Ayınkaf) köyünde doğdu. Babası vefat edince, amcası es-Seyyid Şeyh Abdullah, terbiyesini üzerine aldı. Olgunlaşınca da Nakşibendi tarikatında ona halifelik vererek, Kayapınar (Ayınkaf)da babasının tekkesinde, irşad hizmetine devam etmek üzere onu görevlendirdi. O da Kayapınar (Ayınkaf)da bu hizmete devam ederek, birçok kişiyi irşad etti. Bilgeliği ve bilgisi her tarafa yayıldı. Ona mürid olmak için her taraftan birçok kişi onu ziyarete gelerek feyz aldılar.

Güzel nurâni bir yüze sahipti ve Şeyh hakkında bilgi topluyorum ve bir kitapta gördüğüm sıfatları yazıyorum, Muhammed yoluna adayanlara bunlar az bile, “Vera, zühd-u takvâ, salâh ve hüsni siyâset sahibi idi. Güzel ahlâk üzere olup, diyânet ve edeble bezenmişti. Tarikat şeyhlerinin izinde gidip, Tasavvuf yolunun saliklerinden idi. İlk başlangıcından beri ibadette çok gayretli idi. Hatta çok az uyuyordu. Bütün himmetini takvâ ve ibadete (bilhassa oruca) sarf ediyordu diye yazıyordu, Şeyh Fethullah Hamidi olmak kolay olmasa gerek.

Peki benim ilgimi çeken konu ne? Ne diye bunu yazıyorum? 1. Dünya Savaşı sırasında Ermeniler'in isyan hazırlığında olduğunu, silahlandıklarını Osmanlı Devleti'ne belgeli bir şekilde gelir, Osmanlı'da 'yer değiştirme kanunu' çıkarır ve Ermeniler'in yer değiştirmesini ister, kanun yerel yöneticilerin eline ulaşır, Ermeniler isyan eder ve savaşırlar, köyleri yakarlar, insanlar ölür...

seyh-fethullah-hamidiNeyse bu konular tartışılır, ama bu yasada Süryaniler'in ismi geçmez. Bilirsiniz ki Ermeniler ve Süryaniler birbirinden farklıdır. Tabi canını, köyünü kaybeden halk Ermeni çetelere cevap verir, konudan habersiz olan Süryaniler ne yapacağını bilmez, toplu hareket etme kararı alırlar ve bölgede ismi duyulan, hoşgörüsü ile bilinen Şeyh Fethullah Hamidi'nin yanına giderler, ona sığınırlar, yerel yöneticiler Şeyh Fethullah'a durumu izah ederler, kanun var gitmeleri gerekir diye, tabi canı yanan yakınlarını kaybeden halk da Süryanilere zarar vermek ister, işte Şeyh Fethullah, bütün kudreti ve bilgeliği ile fetva çıkarır Süryaniler için, 'canları, malları, namusları sizlere haramdır, tek bir kimse bile onlara dokunmayacaktır' diye fetva verir ve yaklaşık 10 binin üzeride Süryani halkını kurtarır ve onlara bakar, Şeyh Fetullah Hamidi olmak kolay olmasa gerek.

İşte bu tarihi fetva, bu tarihi söz, 1. Dünya Savaşına dipnot olarak düşer. Ve şimdi birçok Süryani kilisesinde, evlerinde, kurumlarında Şeyh Fetullah Hamidi fotoğrafı vardır, çok saygı duyarlar, 'aziz' ve de 'baba' diye hitap ederler, ve Süryaniler her sene Şeyh'in mezarında onu anarlar, dua ederler.

Bizim böyle şahsiyetlere ihtiyacımız var aslında, toplumu iyileştiren, topluma yön veren bilgelere ihtiyacımız var, bizim Şeyh Fethullah gibilerine ihtiyacımız var. Hele ki İslamiyet'in yanlış anlatıldığı, eli kanlı örgütlerin ses çıkardığı, İslamofobinin Avrupa'da yaygınlaştığı bu zamanda daha çok ihtiyacımız var. Şeyh Fethullah olmak kolay olmasa gerek.

Peki bilge Şeyh'e ne oldu, Şeyh Fetullah Hamidi, 24 Nisan 1947 tarihinde, Perşembe günü ikindiden önce Sulan köyü mescidinde, müridleri ile sohbet ederken, âni olarak vefat etmiştir. Naaşı büyük bir cemaatin omuzlarında Sulan’dan Kayapınar (Ayınkaf)a nakledilerek, babasının türbesine defnedilmiştir.

Muhammed'in yolunda ilerleyenlere selam olsun, mekanı cennet olsun bilge Şeyh'in. Tarihi olaylara tanıklık etmiş ve tarihe yön vermiş mühim bir şahsiyeti anlatmaya çalıştım sizlere, bu yazımı 1. Dünya Savaş'ını yazmadan önce yayınlamak istedim. Selam olsun Şeyh Fethullah'a, selam olsun bilgelere, umuyorum ki akranlarım ve günümüz nesilleri böyle olayları bilerek, tek bir insanın neler yapabileceğini anlarlar. Bizler çok güçlüyüz yeter ki inançlı olalım ve geçmişimizi bilelim. 1. Dünya Savaş'ı yazımdan önce yazdığım, Şeyh Fethullah Hamidi Olmak, yazımı bilge Şeyh'in torunları; Emre Hamidi ve Murat Sevgili'ye ithaf ediyorum. İyi okumalar, saygılarımla. . . VESSELAM.