Savaşmak Ama Ne İle Kim İle ?

"Gül Yetiştiren Adam" (Rasim Özdenören) kitabı üzerinden bir kaç analiz yapmak istiyorum. Okumayanlar için analiz yapmak istediğim yeri kısa bir özet geçeyim. "Gül Yetiştiren Adam" kurtuluş savaşı yıllarında yaşamış ve savaşta mücadele etmiş, ardından gelişen olaylar yüzünden kendini bahçesine adamış ve 50 yıldır adımını dışarı atmamış ve bahçesinde gül yetiştirmektedir. Kitapta daha farklı konular işlense de benim analizime konu olan kısım bu.

Kitapta yaşlı adamın kendini bahçeye hapsetmesinin sebebi esasen Kuran için, Halife için ve milli manevi değerleri korumak için savaşmasıdır. Ardından gelişen ortamda ise uğruna savaştıkları ne varsa anlayamadığı şekilde ortadan kalkıyor. O yılları tarih kitaplarından okuyan herkes bir nevi bunun farkındadır zaten. Kurtuluş savaşının ne için olduğu, sonrasında elde kalanlar vs...

Aslında bunu sadece savaş için söylemek anlamsız. Neden anlamsız? Çok uzağa gitmeye gerek yok. Bundan 30 sene önce TV çıktı. İlk etapta herkes Tv'nin cin icadı olduğunu, şeytan olduğunu kesinlikle almamamız gerektiği üzerine konuştu. Yani bir nevi savaş oldu, ama en sonunda geldiğimiz noktada savaştığımız şey hepimizin evinde baş köşeyi almasıyla son buldu. Bir örnek daha bu sefer 15 yıl öncesi ve internet. Ha keza ona da aynı söylemler uyarılar oldu. Yanı çok fazla etkili olmayan bir savaş oldu ama gelinen süreçte hepimizin cebindeki telefonda internet oldu.

Gelmek istediğim nokta şu; biz ne için savaşacağımızı ve hangi yöntemi kullanacağımızı bilmiyoruz. TV ile savaşmak saçma veya internetle, savaş o zeminden yürüyemez, içine girmek lazım.

TV orada sadece bir araç. İşin özünü, mahiyetini kavramakta güçlük çekiyoruz. Bir takım holiganların laflarına düşüncelerimiz kurban gidiyor. Bunların Tv ile yapmak istedikleri neler? Bu soruyu düşünmeye fırsat olmadan holiganlar saçma bir savaşın içine sokuyor bizleri. Günümüzde de farklı değil aslında.Kendi hayatınızı düşünün.Bir şey için mücadele ediyorsunuz düşünmeden.Sonunda o maalesef ki çoğu zaman gerçekleşiyor. Mesele işin özünü okumakta.

İdrak etmek lazım artık olayları. Gül yetiştiren adam ilk başta savaştı, belli kazanımlar oldu ama esas fikirsel savaş ondan sonra başlayacaktı. Ancak o kendini gül bahçesine hapsetti. Bize de şükür ki artık bir şeyler değişiyor. En azından savaşı, mücadeleyi nerede yürütebileceğimizin farkına varıyoruz bazen.

Ezcümle görünenle savaşmak, eleştirmek basit; esas olan tabiri caizse "Yüreğini okumak, özüne ulaşmak"

Vesselam

NOT:Gül Yetiştiren Adamı okumayan varsa kesin okusun kesinlikle farklı analiz ve olayların olduğu akıcı bir kitap.