Ey Işık Arayan Adam

Bir bilinmezliğin ortasında,

Yapayalnız ve kimsesiz…

Kararmış bir dünyada,

Işık aramak beyhude mi acaba?

Ey karanlığın ortasında ışık arayan adam,

Vakti boşa harcama, azmine dayan…

Hatırla geçmişini ve sebat et sabrınla beraber…

Yığınlara aldanıp da sakın düşme ümitsizliğe,

Beklediğin ışığı görmek için ilerle…

***

Karamsarlık sarmıştı ya bütün toplumu,

Sen vazgeç, seyretme onu,

Gel ey ışık bekleyen adam,

Her şey sende gizli…

Anahtar da sensin, kilit de…

Ümit de sen, ümitsizlik de…

Ya kilidi vur açılmasın bir daha bu fasıl,

Ya da anahtarla aç kilidi ve kır ye’sin zincirini…

Ey ışığın yoluna ömrünü adamış adam,

Nerede kaldın?

İlaç da sen de dert de sendedir.

Ya elini çek, bırak herkesi bu dertte,

Ya Lokman ol, deva ver herkese...

***

Ümidini yitirmişlere ümit olmaktı gayen,

Işık arayanlara fer olmaktı…

Varlığa ermek dururken,

Yokluğa kanat açmak sana yakışmazdı…

Karanlıklarda boğulmak,

Ümitsizliğe düşmek sana yakışmazdı…

Kalk ey ışık arayan adam,

Karanlıkları yaran şimşek olmak varken;

Mum gibi sönmeyi beklemek sana yakışmaz…

Kalk ey ışık arayan adam,

Işığın ordusu, karanlığı yenecek…

Vakit fecr vakti, karanlık çekilecek…

Ve güneş bütün güzelliği ile her yeri aydınlatacak…