Karanlığın Yarasaları

Kaos düzeninin mimarları – karanlığın yarasaları – Yavuz’ların, Fatih’lerin, Abdülhamid’lerin torunu olan Işık Süvarilerinin geri döneceğini hesap edemediler…

Yarasa karanlıktan hoşlanır ve karanlığın olduğu yerde ortaya çıkar. Son zamanlarda karanlık artmış olmalı ki karanlığın yarasaları ortaya çıktı. Çünkü her tarafta yarasaların sesi ve soluğu duyulmaktadır benim memleketimde…

Benim memleketim; evet, tarihin hiçbir devrinde rahat bırakılmayan, gelişmesine fırsat verilmeyen ama insanlığa en büyük hizmeti yapmış olan memleketim ve memleketimin insanı… Tarihi devirler süresince ne yamyamlar, ne hainler, ne sırtlanlar, ne yılanlar-çıyanlar gördü bu memleket ve bu memleketin insanı… Anadolu insanı sinesindeki imanı ile dünyaya nizam ve intizam vermeye çalışan…

Bu gün tarihte geçen olayları ve oluşturulan kaosları düşündüm. Kaosların birleştiği bir nokta vardı: Bu milleti güçsüzleştirmek ya da bu milletin güçlenmesine fırsat vermemek... Osmanlı’nın –o şanlı Devlet-i Aliyye’nin- yıkılışının sebeplerinde hep şu ifadeler kullanılır: Deneyimsiz padişahların tahta geçmesi, Avrupa’daki gelişmelere ayak uyduramaması, coğrafi keşiflerle birlikte yeni ticaret yollarının bulunması sonucu ekonomik kayıplar vb. bunların hepsi belli ölçülerde doğru ama asıl gözden kaçırılan, yıkılışa zemin hazırlayan kaoslardır. Karanlığın yarasalarının planladıkları kaoslar… Bu kaoslar ile birlikte koca bir milleti yok etmeye çalıştılar ve belli ölçüde başarılı oldular da... Düşünsenize 36 milyon kilometre kare olan ülke toprakları 780 bin kilometre kareye düşürüldü… Nereden bakarsanız 36’da 1 kalmış elimizdeki topraklar…

Sadece toprak bakımından mı bu millete yapılanlar? Elbette hayır. Milli ve manevi bakımdan da bu millet yozlaştırıldı. Kendi öz değerlerinden koparılmak istendi. Bir zamanlar karşısında şiddetle durduğu şeyleri savunur; savunduğu şeyleri de yadırgar hale getirildi bu millet… Çanakkale’yi geçemeyen düşman farklı yollarla bu milleti yok etmek için elinden geleni yaptı ve yapmaktadır. Topla tüfekle başaramadığını farklı yollarla başarmaya çalıştı düşman. Sinsice hareket ederek arkadan bıçaklamaya çalıştı bizi… [Hz. Ömer’i (r.a) namaz kıldırırken, Hz. Osman’ı (r.a) Kur’an okurken bıçakladıkları gibi]

Kaosu insanlığın yaşıyla denk görebiliriz. Yani insanın yaratıldığından beri olan bir kargaşa düzenidir. Yukarıda da ifade ettiğimiz gibi bu topraklarda da hiç eksik olmamıştır. Ama son 300 yıldan beri bu topraklar çok büyük kaoslara sahne oldu… Öyle ki dünyaya nizam ve intizam veren Devlet-i Aliyye’nin yıkılışına sebebiyet verecek büyük kaoslar yaşandı bu topraklarda… Devlet-i Aliyye yıkıldı, Türkiye Cumhuriyeti kuruldu ama kaoslar bitmedi bu topraklarda. Çünkü bu topraklar önemli topraklar… Stratejik ve jeopolitik bakımından önemli olduğu gibi yer altı kaynakları ile de büyük önem arz ediyor bu topraklar. İşte bu nedenlerdendir ki karanlığın yarasaları bu toprakların aydınlığa kavuşmasını istemiyor. Ama karanlığın yarasaları Işık Süvarileri'ni unutmuş görünüyorlar. Dini, Vatanı, Milleti ve insanlık için çalışan Işık Süvarileri… Rıza-i İlahi dışında başka bir beklentisi olmayan, Kâinatın İftihar Tablosu olan Hz. Muhammed Mustafa’yı (sav) görmeden seven, karasevdalı Işık Süvarileri…

Karanlığın yarasalarının doğudaki kolu Ceddim Yavuz Cennet mekânın elinden Osmanlı tokadı yemişti yüzyıllar önce. Ceddimin eli ağırdı ama bunlar uslanmayan yarasalar olacak ki bu günlerde yine kaos kurmanın peşine düşmüşler benim ülkemde… Allah büyük elbet bir Yavuz çıkarır bu milletin içinden onları tokatlatmak için… İşte bu doğudaki yarasalardır ki bizi bu gün bu çıkmazın içine sokup, fitne ateşini yakan. Yıllarca hayalini kurdukları projeyi gerçekleştirmek için dünyada parlayan bir yıldız olan ülkemizi içinden çıkılmaz bir duruma sokmaya çalışıyorlar. Acı olan durum şu: devlet büyüklerimizin bu oyunu fark etmekte geç kalmış olmaları veya bu karanlığın yarasalarını çıkarmış oldukları fitneler sayesinde Işık Süvarileri'ne karşı cephe almalarıdır. Şu an her şey karanlığın yarasalarının planları doğrultusunda gidiyor görünse de şafak vakti yakındır… Güneş etrafı aydınlattığı zaman ise karanlığın yarasaları kaçacak karanlık delik arayacak ama Yavuz’ların, Fatih’lerin, Abdülhamid’lerin torunu olan Işık Süvarileri ellerindeki ışıklarla her tarafı aydınlatacak ve karanlığın yarasalarını yok olmaya mahkum bırakacaklardır… Allah’ın izni ve inayeti ile…

Selam ve Dua İle...