İçimdeki Fırtınaların Sahibi

Umulmadık bir anda birşeyler değişir hayatında. Kuralların olur hiç ezip geçemediğin. Bunlar beni ben yapan şeyler derken bir bakarsın ki ezip geçmişsin. Hayır dersin bu ben değilim ama anlarsın ki ta kendisisin. Değiştim dersin ama bunları yaptıran birşeyler olur hayatında. Kendim dediğin zaman artık kendimiz demeye başlarsın. Kendi yaşantından, hayatından kendimiz dediğin insan için fedakarlıklarda bulunursun. Ve sen ne kadar önüne geçmek istesen de geçemezsin. Bu nedir diye sorarsın ilk başta, yok hayır diyebilirsin...

Sonra bir bakmışsın yıllardır tanımadığın ilk defa kapına uğramış usul usul yüreğine düşen duyguların.. Biliyorum ben çok iyi bir deneme veya yazar olacak bir niteliğe sahip değilim fakat her insan gibi duygulara sahibim :)  Kalbinden öyle şeyler geçer ki kağıda dökemezsin, söylemeye dilin dahi varmaz içindeki eser rüzgarları.. Hani bunaltıcı bir yaz akşamı nasıl hafif hafif rüzgar okşar tenini, öyle eser içinde kelimeler..Gözlerinde kocaman bir dünya kurarsın.. Kendin kurgulayıp kendin oynarsın. Bu oyunda sadece iki kişi olur..

Öyle şeyler kurgularsın ki şuana kadar düşünemediğin yaşayamadığın bir sürü şey gözünün önünden geçip gider. Ama tek bir kelime dahi edemezsin. İçinden haykırırsın ama sesin çıkmaz. Susarsın susarsın. Karşısında hiç olmadığın biri olursun. Ama en kötüsü de içinde fırtınalar estiği halde dışarıdan durgun bir su misalı olursun.

 

"İçimdeki fırtınaları estiren adam sen ne bekliyorsun ?"