Biraz daha kalsaydın  saat daha gece yarısı  bile değil ve seni bekleyen kimse yok geriye döneceğin yerde. 

en son izlediğimiz  aşk ve gururu    Elli  dördüncü kere  .   kahve yapardım  sana    belkide  akşam bir sey yemedin 

yemek hazırlardım   . biraz daha  kalsaydın sabahı beraber karşılardık diz dize.

Gün ışığının saçlarına ilk değişini görürdüm belkide  . belkide sırrını çözerdim güzelliğindeki sihrin 

biraz daha kalsaydın makyajını tazelerdin  aynadaki seni görürdüm  bakarken göz kalemini çekişine 

balkona cıkardık  şehrin trafiğini görür şikayet ederdik ne bu  karısıklık diye   ve yine uzaklara kalabalıktan uzak yerlere  gitme planlarımızdan bahsederdik  ve bir ses yükselirdi  üzerimizde  gelen yağmur sanırım  hadi gitmeyelim evimizden bugünde

saçma  hayallerimize dalardık  iki kişi aynı hayali kurabilirmi biz kurardık  b

birazdaha kalsaydın sana bir buket  çiçek toplar gelirdim  erinmezdim  kilometrelerce yol yürümekten seninle 

arabaları sevmem bilirsin belki buydu bizim en güçlü ortak yönümüzde 

konserlere giderdik beraber ben kulaklarımı tıkardım se bağıra  bağıra eşlik ederdin söylenen şarkılara

şehrin ışıkları vururdu  yüzüne   bir tek  zaman şehir anlam kazanırdı güzelliğinde 

aşık olduğum şehir olurdun   

biraz daha kalsaydın sana  seni beklediğim  ama hiç haberinin olmadığı sokağın köşesini gösterirdim 

zamanı durdurdum bizim için ve hayaller kurardım  şuan yaptıgım gibi 

işte  ben gözlerim pencerende  odanın  ışığını yakmanı bekliyorum hayatımın  aydınlanması için 

neyse  geç oldu  gideyim artık   yarın kaldığımız yerden yine bizi düşleyip yeni bir sayfa daha doldurmak için  aynı yerde buluşuruz söz veriyorum  bendeki sana 

varlığın ve Yokluğun arası yaşama savaşı veriyorum  ve bunu sadece ben biliyorum