Ölü Bir Adam

Ölü bir adamın en sevdiği şarkısın sen. En sevdiği parfümüsün , en sevdiği ayakkabıları , en sevdiği gömleği bile sensin. Sen ölü bir adam için her şeysin. Bense toprağın bile kabul etmediği bir ceset. Ellerinde beklemişim ölümü , kimsenin beni kabul etmediği bu yaşamda , senin elinden beklemiştim merhameti . O derece sevilesiydin sen , o derece kimsesizken tuttun ellerimden. Hep bana da yaz dedin , ben sana yazamadım çünkü sen ölü bir adamın bile bildiği tüm kelimelerden daha fazla anlamlıydın. Yazamazdım çünkü ben sana , senin ellerin , gözlerin , kalbinin atışı bile farklıydı . Bakışını mı yazsaydım şu kağıtlara bilmem ama , sen bir aşık ölü adamın en sevdiği romanıydın. Sen ölü bir adamın yeniden sevgiyle dolması , hayat bulması gerektiğini öğrettin . Biz sevgili , biz ölü bir insana bile umut verecek kadar çok sevmeliyiz birbirimizi. O derece beklemeliyiz birbirimizi , sonuna kadar sevmeli , aşktan bir parça bile düşürmeden koşmalıyız geleceğimize . Kavga da ederiz , kopar gideriz belki , ama bu ölü adamın duran kalbi , hala sen diye atıyorsa eğer dönmen gerek sevgili . Hemen kestiripte atmamalıyız bazı şeyleri , yarınımız yokmuşçasına sevmeliydik birbirimizi. Uyandığımız her sabahta birbirimize bakıp ‘’ bak işte bu benim ömrüm ‘’ demeliyiz. Ben seni bir kere sevdim , sevmesem nasıl olurdum bilmiyorum . Ama kimse bana sabahın 7sinde yazdıramazdı bu denlisine . Ölü adam zaten ölmüştür sevgili , onun için uğraşmaya yeniden doğmasını beklemeye gerek yoktur . Senin yapman gereken ise bu ölü adamı 1 kez daha öldürmemektir. Emin ol ki , ölü bir kalp bile anka kuşu misali . Ömrünün sonuna gelse bile kalp , senin tek bi sözünle yeniden çarpmaya başlar bir daha hiç durmayacak gibi.   Seni çok seviyorum sevgili . Bu kalbi yorma . Emin ol , hayat birbirimizi unutamayacak kadar kısa. Bir günümüz bile olmayabilir bazen affetmeye. Oysalara kalırız , keşkelere kalırız . Ben seninle birlikteyken tek bir keşke bile demek istemiyorum . Benden gitsen bile oysa demek istemiyorum . Sensin tek ve bu böyle kalsın istiyorum. Belki bu satırlar sana çokta bir şey ifade etmez. Ama ben eski ben değilim , çocuk değilim. Sana nefesim dediysem , bunun daha dönüşü yoktur. Ve sen benden gidersen bu senin bana verebileceğin en büyük zarar olur. Gitme benden, çok bi şey istemiyorum ki. Emin ol pişman olacağım sözlerim yüzünden benim gözlerime uyku girmiyor. Bu gece sana belki o gördüğün Kutay’ı gösteremedim. Özür dilerim , ben senin hayallerindeki adam olmak istiyorum , ama tabularımı yenemiyorum . Senin olmak için ölürüm ben , gerekirse bidaha ölürüm , ama her defasında yeniden dirilirim sen uğruna. Seni sevmek , bir insanı aşkı tanımlamak gibi , anlatılması bi o kadar zor , hani şu kalp çıkacak gibi atar ya dersin karşındakine , heh işte , o kalp aslında çıkmıyor bir yere o kalp sahibini arıyor hep , bulduğunda da çıkacak gibi atıyor işte hepsi bu. Benimki de böyle işte . Benim kalbimin sahibi tek , kalbim kalbine bir kere değdi , bağlandı onlar hiç kopmayacaksına . Sabahattin Ali misali , Gözlerimden öptü, Ellerimden öptü, ellerimden. Avuç içlerimden öptü. Unutabilir misin şimdi? Ben, ölsem unutamam. Seni binlerce defa öpmek istiyorum , hiç birinde doyamadığım o ellerden hiç kopmamak istiyorum . Lütfen , bir defa da olsa gitme benden. Seni çok seviyorum..