Stres

Stres modern hayatın bir parçası olmuş durumunda. Her an, hemen herkesin hayatında yer alabilir.

Stres kişinin üzerinde hissettiği baskı ve gerginlik hissidir. Bu gerginlik ve baskı insan da bir çok olumsuz durum hasıl edebilir. Böylece hayattan zevk almama, konulara iyimser bakma özelliğimizi kaybedebilir.

Stres her zaman olumsuz etkiler bırakmaz tabi. Bazen yaşanan az bir stres, insana enerji kaynağı olabilir. Ama yüksek bir stres bünyede mutsuzluk, kaygı, baskı, unutkanlık, üzüntü gibi bir çok olaya sebebiyet verebilir.

Oluşan stresi hepimiz çevremizden biliriz. Aslında stres, bizim konuya bakış açımızdan ve konuyu yorumlama biçimimizden kaynaklanır. Bunun için bakış açımıza ve ağzımızda çıkan her söze dikkat etmeliyiz.

Bazı insanlar stresi bazı hastalıklarla özleştirir ve onunla tanımlar.

 Stres, aslında bireyin rahatsız olduğu bir durumda kendince verdiği bir tepki çeşididir. Onun için stres, her birey ezgileriyle hissedebilir.

Stres herkesi rahatsız olduğu bir durumda verdiği tepki olduğu için, herkesi stresi farklı boyunlar ve etkilerde olabilir.

Kimilerinde pozitif bir tutum olabilirken, kimilerinde negatif bir duruma sokabilir. Her insan da farklı durumlarda meydana gelir. Bireyin kişisel özellikleri bu durumda büyük rol oynar.

Stresin iki şekli vardır:

1. olumlu stres: olumlu sonuçlar doğurur.

2. olumsuz stres:birey de bir çok sorunun başlangıcı olabilir.

Her şeyin bir yönetimi ve çözümü var olduğu gibi, stresinde var.

Stres yönetimi konusunda verilen derste öğretmen su dolu bir bardağı kaldırıp öğrencilerine sordu;

– Bu su dolu bardağın ağırlığı ne kadardır?

Öğrenciler, 200 gr ile 400 gr arasında diye cevap verdiler. Öğretmen cevaplar üzerine dedi ki;

– Bardağın ağırlığı önemli değil. Herkes rahatlıkla kaldırabilir.Önemli olan bardağı ne kadar uzun süre elinizde tuttuğunuzdur. Eğer, bir kaç dakika tutarsam, ağırlığı hissetmezsiniz. Fakat bir kaç saat tutarsam, bardak ağır gelmeye başlayacak ve kolumda bir ağrı hissedeceğim. Eğer, çok daha uzun süre tutarsam, kolum dayanılamayacak kadar ağrır ve artık kalkamayacak hale gelir. Aslında bardağın ağırlığı aynıdır ama ne kadar uzun süre tutarsanız, bardak size çok daha ağır gelir.

Öğretmen anlatmaya devam etti:

– Eğer sıkıntılarınız küçük bile olsa devamlı yanınızda taşırsanız, hiç dinlenmezseniz sonunda sıkıntılarınız dayanılamayacak duruma gelir. İşteki sıkıntılarınızı eve taşırsanız, durmadan sıkıntılarınıza yoğunlaşırsanız, hayatınız çekilmez bir hal alır. Yapmanız gereken bardağı yere bırakıp bir süre dinlenmek ve daha sonra kaldığınız yerden devam etmektir.

Bazı doktorlar ise stresli insanlarda ortak görülen belirtilerin şunlar olduğunu dile getiriyor: Saldırganlık ya da kayıtsızlık, sıkıntı, gerilim hali, neşesizleşme, durgunlaşma, çökkünlük hali, dinlenmekle geçmeyen yorgunluk, tedirginlik, korkulu rüyalar, gürültü ve sese karşı duyarlılık, yersiz suçluluk hissi, büyüme hızında yavaşlama ve üreme eksikliği.

Büyüme sisteminin stres nedeniyle durmasına en ilginç örnek 1870'li yıllardan geliyor. Bir ailenin 14 yaşındaki oğlu buz pateni yaparken, kaza sonucu küçük kardeşinin gözleri önünde hayatını kaybediyor. Olayın ardından çocukların annesi perdeleri çekip kendisini odasına kapatıyor ve henüz 6 yaşındaki küçük oğlu ne zaman odaya girse, ona ölen oğlunun ismiyle hitap ediyor ve: "David sakın büyüme. Hep benim küçük oğlum olarak kal." diyor. Bu stresli durumu kaldıramayan 6 yaşındaki çocuğun büyümesi bu sebeple duruyor. 60 yaşına kadar yaşayan bu çocuğun boyu, öldüğünde 1.24 metreydi. Bu kişi Peter Pan kitabının yazarı J.M. Barrie'dir.

Stres modern zamanın vazgeçilmezi. Bunu bilerek bir hayat mototu belirlemekte her zaman fayda vardır.

Sağlıklı stresler.