Siz Bilemezsiniz Tren Seferlerini

Nasıl ki böylece gidiyorsanız buradan,

Öylece gidersiniz bu dünyadan.

Yüklük hakkı olmadan.

Memlekette yapılan turşular,yufkalar,peksimetler,kışlıklar

Yine memlekete bırakılır.

Bir sonraki mevsim gelmeyecek umduğunuz gibi.

Bir boğaz endişesi,

Bir soyut âlem için kaygı olmadan,

Heyûlâperestlik.

O yüzden

Siz bilemezsiniz tren seferlerini.

Bu tren,

Bir kara parçasına taşımaz.


Nuh’un gemisi gibi insanlık çölünden hareketle,

İlah denizine yol alır.

Kimisini fırtınaya kimisini dinginliğe döker.

Tufan gidenlerin başında kopar.

Müjde,

Nuh’un oğlu da bizimle.


Elindeki tırpanla

Saatleri,

Ömürlerden biçmeye gelen bir adam dolaşır vagonlarda.

Halit Ayarcı kaçar,

Tanpınar bir romanın ardından bakakalır.

Bu trene fikirler ve kurgular da bilet alır.

O yüzden

Siz bilemezsiniz tren seferlerini.

Herkes birbirinin yüzüne ağlar.