Yaşlandığım kadar mı, yoksa yaşadığım kadar mı bana verilen süre

Haydarpaşa’dayım 9.51 tam saati neredesin?

Yüzümde yaşanmışlığın izleri ellerimde en sevdiğin çiçek kırmızı krizantemler bekliyorum.

Bir bile bilsen sen yokken neler oldu.

Anlatamayacağım o kadar çok şey var ki

9.53 bir banliyo daha yanaştı geldin galiba.

Kadıköy’ü seyre daldım

Saçlarını omzuna döküp fotoğraf çektirdiğimiz kapıdaki trenin orda

Bir bankta oturup bekliyorum seni

Bu şehrin her yerine yaşanmışlıklar bırakmıştık ya

9.55 geç kaldın galiba

Hazırlanman ne kadar uzun sürdü

Bana güzel bir şey mi hazırlıyorsun?

Hatırlıyor musun? Beyoğlu’nda Eleos’a gitmiştik.

Bembeyazdı her yer sadelik ve asalet vardı

Rakını yudumlarken serçe parmağını kaldırdığında aşık olmuştum sana

O gün ölmemiştik üstadın dediği doğruymuş;

Rakı içtiği gün ölmezmiş insan.

Saat 9.57 bi’ banliyo daha yanaştı

Bembeyaz giyindim Eleos gibi;

Şık, sade ve zarif bekliyorum seni

Geldin galiba. Özür dilerim

Bıraktığın gibi değil buralar

Kırmızı krizantemleri alamadım Beşiktaş’tan

Seni beklediğim Kabataş’a kilit vurmuşlar

2 sene, ben gidene kadar bu şehirden.

Bekleyemedim seni Haydarpaşa’da

Yakmış senden sonra kendini

İstanbul bazı şeyleri yok etmeye çalışıyor

Bir bilen biz varız

9.59 oldu saat

Seni beklerken sana geç kaldım....