Kırgınım

Bu gün her zamanki gibi çok ve çok yorgun atıyor kalbim.


Bütün kırgınlıklarımı kirpiklerimin her bir süzülüşleriyle hissedebiliyorum.


Karanlığın en derin kuyularıyla dolup taşıyorum.


Geriye baktığım da, orada umut göremiyorum.


Geleceğe doğruda bakıyorum, yine bir umut göremiyorum.


Havalar esiyor fakat, serinlemiyor kalbim.


Hayata karşı kırgınım ve içime atıyorum.


İçime atarken de hep kırgın olarak kalıyorum.


Ne ben değişiyorum, ne kırgınlıklarım ne de , kırıldığım insanoğlu ...


Geçen zamanın her bir dakikasına yanıyorum,


Boşa geçen kocaman bir ömrüm,


Hiç mutluluğu tatmayacak gönlüm...


Çok uğraştım masallar gibi mutlu son bitmeyi,


Anlıyorum artık, her şey uzak...


Kırgınım havaya , nefesime yetmediği için...


Kırgınım hayata, kırgınlıklara çare bulmadığı için...


Kırgınım denizlere, derelere...


Bulutların bu kadar hafif olması neden?


Beni sakinleştirme den ,


Nereye böyle nereye?


Kuşlar bile eskisi gibi cıvıldamıyor ,


O kadar yoruldum ki, o kadar kırgınım ki...


Sevdiklerimi bile rüyalarım da göremez oldum


Geleceğe bile kırıldım artık.


Yeter! Gelmesin, bitsin!


Bir de kendime kızgınım,


Kızgınım, ezildiğim için,


Buna izin verdiğim için,


Kızgın ve kırgınım tüm benliğime...


İnanmam kimseye, geleceğe...

Bitsin artık, bitsin!