Acıyı alışmak

Bölüm 1
Acıya Alışmak

Bu sabah uyandığımda aklımda tek bir şey vardı.Ölüm.Bu sabahta uyanmıştım işte istemeden bir güne başlamıştım.Zorunda mıyım ben gözlerimi açmaya her sabah?Sadece uyusam olmaz mı.Rüyalar iyi geliyor bir tek bana her defasında söylemek zorunda mıyım bunu dünyaya.Tek kaçış yerim,sığınağım benim rüyalar.Gözlerimi kapattığım zaman uyumam ben hemen, önce derin hayallere dalar etraflıca düşünür tartarım yaşamımı.Düşünecek pek bir şeyide yok aslında.Sıradan biriyim ben diğerlerinin gözünde.Benden beklenen hayatı yaşamakla meşgulüm sırf birileri mutlu olsun diye.Sahi ne zaman bitecek bu ızdırap ne zaman ben olacağım ne zaman rol yapmayı bırakacağım insanlara ?Cevabı yıllardır başucumda duruyormuşta ben farketmemişim meğer.Yazmak nasıl da derman olmuş bana nasıl da rahatlatmış içimi.Yahu kalkıp biride dememiş bana yazsana diye.Şu satırlar bile beni ben yapıyor sanki kendimi harflerde kelimelerde buluyorum yazdıkça yazıyorum,yazmak istiyorum.Oysa ben hiç yazanlardan olmadım ki ben hep okuyanlardandım.Hep okurdum her yaşımda okudum.Okumayı herkesten önce öğrenmiş ilk kitabımı bitirdiğimde anlamıştım hayatımı bu sayfalarda geçirebilceğimi.Kitaplardı benim yuvam Henüz küçücük bir çocukken bile annemin suratındaki o yapmacık sevgiyi görmüş kitaplarımdaki annelere sığınmıştım.Sayfalarda arkadaşlar bulmuş her kitapta başka bir şehirde yaşamıştım.Bundandır şimdi böyle yalnızlığım,kolay bağlanıp yüzüstü bırakılışım.Bundandır nedensiz yere ağlamalarım,gülmelerim.Hiç düşündüğünüz oluyor mu ölümü sizinde benim gibi?İntihar edenler en saygı duyduğum insanlardır şu hayatta.Halbuki bunu yapmasalar ne kadarda iyi yerlere gelirlerdi.Ne olurda intihar ederler anlayamazdım taa ki içimdeki boşluğu artık dolduramayacak hale gelene kadar.Yıllardır o boşluğu kitaplarla,erkeklerle,filmlerle,dizilerle doldurmuşum ama hiçbiri de içime işlememiş olsa gerek çünkü ne boşluk dolmuş ne ben değişmişim.Sorarsanız bana ben hala 10 yaşımdaki benim.Ben 10 yaşında küçük değil şimdiki bendim.Herkesten kaçmaya çalışır yalnız başıma ölmeyi isterdim.Bir çocuğa bunları düşündürtecek kadar kötü bir dünya işte burası.İçimdeki umutlar ölmek üzere ne yapsam nereye gitsem nasıl düzeltsem bu ruhu nasıl beslesem içimdeki çocuğu nasıl kurtarsam bu kızı bu delikten nasıl savaşsam bu dünyayla?Peki hala uğruna savaşacak dünya var mı dersiniz?Hala buna inanıyor mu kalbiniz?Benimki vazgeçti artık herkesten.Tutunacak dal gerekiyor fakat ben ne ağaç görüyorum etrafta ne toprak.Bazen inanmıyorum bu yaşananlara inanmıyorum başka ülkelerin kıtaların varlığına her şey ama her şey planlanmış sanki her şey benim dünyam için birer oyuncu.İnsanlar gerçekten ölmüyor açlıktan afrikada ! Genç kızlar gerçekten tecavüze uğramıyor abileri babaları tarafından köylerde ! Ağlamıyor çocuklar dayak yemekten bir yerlerde ! İnanmıyorum işte inanmıyor,kabullenmiyorum.Bir gün yine bir şeyler okuyorum ve içimden bir ses deki :Git! Git burdan !Kaç ! evet dedim gitmeliyim kendimi bulmalıyım.Umut tekrar dolmuştu içime , güneş tekrar doğmuştu sanki.Yüzüm gülüyor aklımdan bin türlü yollar geçiyordu.Çok değil birkaç saat sonra bütün umutlarım,hayallerim yıkılmıştı kendine anne diyen kişi tarafından.Zaten kim anlamıştı ki beni o anlasın .Ben bile çözememişken kendimi nasıl hissetsin kalbimi.